Çocukların fotoğraflarının herkese açık olarak paylaşılması aynı zamanda kötü niyetli kişilerin kullanımına açılması anlamına da geliyor. Zaman zaman bu konuda yaşanan olumsuz olaylara ve mağdur olanların yaşadıklarına tanık oluyoruz.
Çocuklarımıza olan tutumlarımızda, eski kuşaklara göre bazı değişiklikler olduğunun hepimiz farkındayız. Yetiştirildiğimiz şekilde çocuklarımızı yetiştirmiyoruz, anne ve babalarımızın rollerinden uzaklaşıp yeni roller edinmeye başladık.
Bu durumun gerekçesi olarak, çağın gereksinimlerini, teknolojik gelişmeleri, yeniliklerle büyüyen bir nesli gösterebiliriz.
Çocuk yetiştirmek anne baba olmanın en önemli sorumluluğu. Dünyaya binbir hevesle, hayalle ve umutla dünyaya getirdiğiniz çocuğunuzun iyi bir insan olması, vicdan sahibi olması, kendi ayakları üzerinde durması o kadar önemli ki. Vermek istediğimiz bütün insani özelliklerin ve değerlerin çocuk tarafından içselleştirilip, hayatına uygulanabilir olması çocuğun kişiliği, çevre şartları ve bizim yetiştirme tutumlarımızla doğru orantılı.
Sıklıkla kullandığımız içe kapanıklık, çekingenlik ve içe dönüklük kelimeleri aslında birbirine çok yakın tanımlar ama ince sınırlarla ayrılan anlamları var.
Birbirimizi tanımlarken ya da kişilik özelliklerimizi ifade ederken genellikle bu tanımlamaları kullanıyoruz ancak genellikle olumsuz anlamlar yüklüyoruz.
O nedenle kelimeleri ve anlamlarını netleştirmek gerekiyor.
Okullar açılıp çocuklar okula başladıktan sonra en büyük stresi anne babaların ama en fazla annelerin yaşadıklarını görüyoruz. İnanılmaz bir ödev stresi başlıyor ailelerde. Her anne baba kendine göre haklı sebepler öne sürse de öğretmenler ellerinden geleni yapmaya çalışsa da aslında tenis topu gibi oradan oraya savrulanların minicik çocuklarımız olduğu hep gözden kaçıyor.
Evliliklerde çocuk, evliliği zenginleştiren bir unsurdur ancak maalesef hala sorunlu giden evlilikleri kurtarmak üzere bir can simidi gibi görüldüğünü vurgulamak isterim. Oysa çocuk sorunsuz evliliklerde bile evliliği, getirdiği sorumlulukla ciddi bir sorunlar odağı haline getirebilir.
Dünyada ve ülkemizde boşanan çiftlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Boşanma sebebi ‘şiddetli geçimsizlik’ olarak ifade edilse de; internet ve sosyal medyanın getirdiği kişisel sorunlar, aile içi şiddet, ekonomik yetersizlik, cinsel sorunlar, güvensizlik, tahammülsüzlük, romantizmin azalması gibi modern hayata ait etkileri de görebiliyoruz.
Çocuk istismarı bir çocuğun bir yetişkin ya da diğer bir çocuk tarafından fiziksel, cinsel, ruhsal tacize uğraması, rızası olmadan baskıya maruz kalmasıdır.
Özellikle de cinsel istismar, ne yazık ki ülkemizde ve dünyada büyük bir oranda görülüyor.
Sigara, bilindiği gibi toplum içinde en kolay ulaşılan, en kolay bağımlılık yaratan ve aleni ya da gizli pek çok insanın kullandığı, günümüzün en tehlikeli alışkanlıklarından biri.
Hepimiz sigara bağımlılığının ne kadar tehlikeli olduğunu ve pek çok hastalığın doğrudan sebebi olduğunu biliriz ama bu bilgi bile sigaraya olan bağımlılığı sona erdirmeye yetmez. Birçok yetişkin sigara kullanımına devam ederek sadece kendisine değil, çevreye de zarar verdiğini nedense görmezden gelir.
Erken ergenlik derken, modern hayatın değişmesiyle birlikte çocuklarda ergenliğin ortalama 6-7 yaşlarına kadar indiği bir dönemden bahsettiğimizi vurgulamakta fayda var. Erken ergenlikte genellikle etkili olan hormonal sorunlardır ve bununla birlikte oluşan fiziksel değişimler, psikolojik belirtileri de beraberinde getiriyor.
HAMİLELİK & TÜP BEBEK
EĞİTİM
AİLE & EVLİLİK