SERAP DUYGULU

ANA SAYFA  »  MAKALELER  »  ÇOCUK & ERGEN   »  ÇOCUKLARA KARŞI SABIRLI OLABİLMEK

ÇOCUKLARA KARŞI SABIRLI OLABİLMEK

Çocuklara Karşı Sabırlı Olmak

Çocuklar hepimizin bildiği gibi son derece hareketli varlıklardır. Çocukluğun hemen hemen her aşaması anne babalar için zorlayıcı ve yıpratıcı bir takım süreçlerden oluşur. Bu süreçlerde çocukla sağlıklı bir ilişki ve iletişim kurabilmek hem önemlidir hem de çocuklar için doğru model olunabilmesi açısından gereklidir.

Anne babalar çocukların bu hareketli yapıları nedeniyle sabır göstermekte sıkıntılar yaşarken aslında en temel duyguları, çocuklarını olası tehlikelerden korumak ve doğru yetişmiş sağlıklı bireyler olarak hayata hazırlamaktır.

Ancak bazı kişilik özellikleri kontrol dışıdır ve uygulamaya çalıştığınız bütün eğitimleri etkisiz bırakabilir. Uyum ve davranış sorunları gösteren çocuklar farklı sorunlar yaşayabilir ya da yaşatabilirler. Özellikle sosyal alanlarda ortaya çıkan yapısal özellikler çocuğun pek çok güçlükler yaşamasına neden olabilir. Bütün iyi niyetli yaklaşımlarınıza, sabırlı davranmaya çalışmanıza rağmen zaman zaman başa çıkmakta oldukça zorlanabilir, nasıl davranacağınızı bilemediğiniz anlar yaşayabilirsiniz.
Çocuklara karşı sabırlı olmak için nelere dikkat etmemiz gerektiğine göz atmadan önce, ailelerin çocuklarıyla olan ilişkilerinde benimsedikleri yöntemlere bakmak gerekir.
Ailelerin, çocuklarıyla olan ilişkilerinde temel dört tip yaklaşım benimsediklerini görmekteyiz:

Pasif Yaklaşım:

Çocuğun, hemen her konudaki davranışlarına olumlu ya da olumsuz ayrımı yapmadan seyirci kalan ailelerin tutumudur. Çocuğun bütün istekleri yerine getirilir.

Saldırgan Yaklaşım:

Çocuğun, ailesi tarafından aşağılandığı, azarlandığı hatta şiddet gördüğü yaklaşım türüdür.

Yönetme Odaklı Yaklaşım:

Çocuğun davranışlarını kendi istediği biçimde yönlendirmek amacıyla her tür duygusal ve psikolojik baskı yoluna başvuran ailelerin tutumu bu başlık altında yer alır. Ayrıca, çocuk, hep başkalarıyla kıyaslanır ve yetersiz olduğu duygusuyla büyür.

Olumlu Yaklaşım:

Çocuğuyla sağlıklı iletişim kurmanın yolunu bilen aile yaklaşımıdır. Bireylerin uyması gereken kurallar net ve belirlidir. Herkes birbirinin sınırlarını bilir, saygı gösterir. Sorumluluk alma ve davranışın sonuçlarına katlanma bilinci vardır. Çatışmalardan uzlaşmayla çıkılır.

Çocuklarımız yaramazlıklarıyla bizi üzebilir, biz de elimizde olmadan kızıp öfkelenebiliriz ama onların çocuk olduğunu unutmamak gerekiyor. Öfkelenmenin de dozunu iyi ayarlayabilmek için,çocuklarımızla olan ilişkilerimizde onların meraklı, heyecanlı ruhlarında derin yaralar açmamak için bazı ipuçlarını bilmekte fayda var:

  • Kendi deneyimlerini kazanmasına fırsat tanıyın. Hatalar yapmasına izin verin. Çocuk doğruları böyle bulacaktır. Yanlışlar yaptığında sonuçlarıyla yüzleşmesini sağlayın. Davranışlarının neye yol açtığını görmeyen çocuk ısrarla aynı yanlışı yapmaya devam edecektir. Yanlışları kızıp bağırarak doğruya götüremezsiniz.

 

  • Sorunlarını siz çözmeyin, kendisinin çözmesine izin verin. Bize göre önemsiz gibi görünseler bile çocuklarımızın da kendilerine göre sorunları vardır. Arkadaşlarıyla ya da okuluyla ilgili problemlerinde önce kendisinin adım atmasını sağlayın. Siz hemen devreye girip çözüm hazırlamayın. Sabırlı davranın, bekleyip olayın soğumasına zaman tanıyın.

 

  • Çocukla ilgili her kararı, anne ve baba olarak ortak alın. Çocuğa karşı aynı kararlı ve tutarlı davranışı sergileyin. Olumlu ya da olumsuz bir davranışta ebeveynlerden birinin gösterdiği tavrı diğeri de desteklemeli. Bir tarafın ‘olmaz’ dediğine diğer taraf ‘bir kere de böyle olsun, bir şey olmaz’ dememeli. Hele hele bunu çocuğun yanında asla dile getirmemeli.

 

  • Çocuğunuza önem verdiğinizi her fırsatta hissettirin. Değer verildiğini bilmek, çocuğun kendisini güvende ve mutlu hissetmesini sağlar. Bunu ifade etmenin bin bir yolu vardır. Mutlaka bir gerekçeye ihtiyaç duymayın. Sizin için ne kadar önemli olduğunu,onu ne kadar sevdiğinizi duymak her çocuğun istediği bir şeydir. Çocuklar çok sevildikleri için değil, tutarsız ilgi ve sevgiden dolayı sorun yaşatırlar.

 

  • Olumsuz davranışlar karşısında yaşadığınız duygu durumunu açıkça ifade etmekten çekinmeyin. Kızgınsanız, üzgünseniz, hayal kırıklığı yaşıyorsanız bunu dile getirin; ’şu an çok kızgınım’, ‘ bu davranışın beni çok üzdü’ gibi.
    Kızgınken duygularınızı ifade etmezseniz, sonradan daha kırıcı olabilirsiniz. Duygularınızı ifade etme konusunda sabırlı davranmayın.

 

  • Komutlar ya da emirler vermek yerine beklentilerinizi ifade edin.Örneğin; ‘Bu şekilde bağırmak ya da ağlamak yerine benimle konuşmanı tercih ederim’, ya da ‘hemen odanı topla’ yerine, ’bu odayı derli toplu görmek istiyorum’ diyebilirsiniz.

 

  • Küçük yaş çocukları ve ergenlik dönemindeki gençler, öfke nöbetleri yaşayabilirler. Böyle anlarda onunla tartışmak, bağırmak, azarlamak sorunu çözmez. Bir süreliğine olayı soğumaya bırakıp ortalık sakinledikten sonra konuşmayı deneyin. Böyle durumlarda, susmak çözümün ta kendisidir.

 

  • Yanlış davranışlarının sonucuyla çocuğu baş başa bırakın. Sorunu, çözme şansı tanıyın. Örneğin; masaya su dökmüşse, onun temizlemesini sağlayın. Bunu yaparken, cezalandırıcı bir tutum izlemeyin. Ama işlemin yapılmasını bekleyin ve sabırlı olun.

 

  • Çocuğunuzla zaman geçirmeye özen gösterin. Birlikte, bazı faaliyetler yapmak oyunlar oynamak sağlıklı aile ve çocuk iletişiminin yolunu açacağından uygulamaya çalıştığınız eğitim ve disiplin kurallarını kolayca benimseyecektir.

 

  • Çocuğunuzu gerçekten dinleyin. Dinliyormuş gibi yapmayın. Anlattıkları önemli ip uçları içeriyor olabilir. Birçok sorunu daha sorun haline gelmeden önlem alarak ortadan kaldırabilirsiniz. Çocuk hevesle size bir şeyler anlatmak istediğinde ‘şimdi film izliyorum,sonra anlatırsın’ diyerek konuşma çabasını kırmayın,konuşmayı ertelemeyin.

 

  • Okuldan gelen çocuğunuzu soru yağmuruna tutup her şeyi anlatmasını beklemeyin. Bütün günün yorgunluğunu çıkarması için zaman tanıyın. Derse oturması, odasını toplaması, bir an önce yemeğini yemesi vb. görevler için emirler yağdırmayın. Muhtemelen sizi dinlemeyecek ve verdiğiniz talimatları yerine getirmeyecektir. İlişkinizi boş yere gerginleştirmeyin.

 

  • Çocuğunuzla konuşma tarzınızı gözden geçirmenizde fayda var. Suçlayıcı,hedef gösterici olan ‘sen dili’ yerine ‘ben dili’ni kullanmaya çalışın. Sen dilinde muhatap karşınızdaki insandır ve böyle bir konuşmada savunmaya geçer.’Odanı yine dağıtmışsın’ demek, suçlamak ve ’sorumlusu sensin’ demektir.
    Oysa ‘bu odayı dağınık görmekten rahatsız oluyorum’ demek hedef göstermeden, suçlamadan odanın toplanmasını istemektir.

 

  • Çocuklar bazen uygulamaya çalıştığınız disipline ve konulan kurallara karşı itaatsiz davranabilirler ve size saygısızca karşılık verebilirler. Böyle durumlarda, olumsuz davranışlarının arkasındaki sebepleri araştırmalısınız. Çocuğun size karşı geliştirdiği olumsuz tavra aynı biçimde yanıt vermek, kurmaya çalıştığınız dengeyi sarsacaktır. Bunun yerine, çocuğu yargılamadan ya da bazı yaptırımlarda bulunmadan önce, onu ve isteklerini net olarak anladığınızdan emin olun. Sabırla dinlemeye çalışın. Doğru dinleme, pek çok yanlış anlamanın önüne geçer.

 

Her çocuk kendine özgü davranış kalıpları oluşturur. Her çocuk kendi huy, karakter ve kişilik yapısıyla dünyaya gelir. Çocuklarımız bizim kopyalarımız değildir. Onların bağımsız bireyler olarak yetişmeleri amacıyla bu yönde desteklenmeleri önemlidir.

Unutulmaması gereken en önemli kural çocuk eğitiminde kararlı, destekleyici, yönlendirici ebeveynler olurken, duruma göre esnek ve sabırlı davranmak gerektiğinin bilincinde olmaktır. Çocuk olan onlar, sabır göstermesi gerekenler bizleriz.

[2015-03-16]


Paylaşım:

BU YAZILAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

cocuklara-hayir-demek-567

ÇOCUKLARA HAYIR DEMEK, HAYIR DEMEYİ ÖĞRETMEK

Günümüzde birçok anne babanın ortak sorunudur çocuklarına ‘hayır’ demek. Hayır demekle olumsuz sonuçlara yol açacağından korkan ve zaman zaman nasıl davranacağını ...

ergenlik-681037

ERKEN ERGENLİK 3

Son yıllarda çocuk gelişiminde ilginç süreçler yaşandığına tanık oluyoruz. 11-13 yaş arasında beklediğimiz ergenliğin artık ilkokul yaşlarına düştüğünü hatta 6-7 yaşındaki ...

pedofili-1021

PEDOFİLİ

Günümüzde özellikle sosyal medya kullanımının yaygınlaşması ile birlikte geçmişten beri sıklıkla yaşanan çocuk istismarı vakalarını çok sık duyuyoruz. Son dönemlerde iyice ...

cocuklarda-empati-226

EMPATİ / ÇOCUKLARDA EMPATİ

Empati gerçek anlamıyla başkasının duygu ve düşüncelerini anlayabilecek yeterliliğe,beceriye sahip olmak demektir ve bu da ancak kendimizi o insanın yerine koyarak ...


MAKALELER
MAKALELER

Çocuk&Ergen, Yetişkin, Aile, Eğitim, Anne&Baba ... konulu makaleler.

VİDEOLAR
VİDEOLAR

Video arşivi, TV programları...

FOTOĞRAF GALERİSİ
FOTOĞRAF GALERİSİ

Sunum, seminer, söyleşi, eğitim çalışmalarımıza ait fotoğraflar.

BİZDEN HABERLER
BİZDEN HABERLER

Ne zaman neredeyiz? Bizi bu köşeden takip edebilirsiniz?

BASINDA BİZ
BASINDA BİZ

Bizimle ilgili basında yer alan haber, makale ve görseller...

2024. Site içeriğinin telif hakları SERAP DUYGULU'ya aittir.

Avinga | XML