ANA SAYFA » BİLGECE HİKAYELER
Artık kendi yaptıklarımızın arkasından kaçmak değil tam da altında durma zamanıdır. Bir zamanlar Romalıların yaptığı gibi...
Sosyal hayatımızı, insani ilişkilerimizi, kendimizi ve çevremizi sorgulama ve yeniden değerlendirme zamanı.
Biliyoruz ki hayaller ya da planlar kendi kendilerine gerçek olmazlar.
Çaba harcamak gerek, emek vermek gerek, üzerine kafa yormak gerek, hatta belki bazı planları değiştirmek moda tabirle güncellemek gerek.
Hayatlar kişiye özeldir ve sadece bir kişiliktir. Başkalarına kullandırmayın, başkalarını kullanmayın....
Newton’a başarısının nedeni sorulduğunda söylediği şudur: "Tüm zamanım uğraştığım sorunlar üzerinde düşünmekle geçer. Benim özel bir yeteneğim yok; sadece tutku derecesinde meraklıyım."
Ne zaman yaşamını anlamsız, yüzeysel ve sıkıcı bulmaya başlarsan, şu dünya üzerinde kaç günün olduğunu düşün. Davranışlarına yeniden biçim ver... D.J.Matu
Dışarıda gördüğümüz her şey bize daha cazip geldiği için, başkalarının ne dediğini, ne düşündüğünü çok önemsediğimiz için, hayatı başkalarının gözleriyle görmeye çalıştığımız için yaşadığımız mutsuzluklar bitmiyor.
Memnuniyetsizlik başka mutsuzlukları da getirir, hayatınız gerçekten içten bir kahkaha atamadan geçebilir.
Mutluluğu sadece sözlüklerde görür, filmlerde yaşanır sanırsınız.
Her birimizin korkuları var elbette. Korkusuz olmak bazen aptallık olur, cahil cesareti olur. Korkmadan bazen tedbirli olmayı başarmak mümkün olmaz.
Önce dinlemeyi bilmek lazım, kalpten, gönülden, içten ve dikkatle dinlemek lazım.
O zaman söylenenlerden başka söylenemeyenleri de duyacağız.
Bazen hedefiniz değişebilir, yeni hedefler belirlemeniz gerekebilir. Hayata karşı esnek olmakta fayda var. Ama hiçbir amacınızın olmaması önemli eksikliktir.
Mucizeler, sadece mucizelere inananların yaşadığı bir durumdur demiş bir bilge.
Siz kendi değerinizi bildikten sonra, ne olduğu ya da ne olamadığı o kadar önemli değildir.
Hayat, başınıza ne geldiği değildir, başınıza gelenlere verdiğiniz tepkilerdir!
Berbat bir hastalığa yakalandığınızı öğrendiğinizde 'acaba ne zaman öleceğim' demek değil,' bu hastalıkla savaşabilirim'' diyebilmektir.
Yaşanan her olayda, başımıza gelen ne varsa mutlaka geleceğe yönelik tahminde bulunuruz. Belki bu bedenimizin karşılaşabileceğimiz olumsuzluklara karşı bir savunma sistemidir. Ama aynı zamanda diğer tüm olasılıkları reddetmek anlamına da gelir.
Özellikle hep yeni başlangıçlar isteyenler, bir gün yaparım diyenler için bilmelisiniz ki o bir gün hiç gelmeyecek; eğer şimdi başlamazsanız. Ertelemeyin. İsteklerinizden vazgeçmeyin ve herkesten önce, her şeyden önce kendinizi sevin.
Stres dediğimiz duygu durumu tamamen olaylara bakış açımızla ilgilidir. Hayatımız boyunca karşılaştığımız her olayın ve durumun kişiliğimizde bir ifadesi vardır. Nasıl baktığınız yani düşünce biçiminiz ve tutumlarınız olayların gidişatını ve sonucunu da değiştirir.
Geçmiş bugüne keşke değil deneyim, yarın bugüne korku değil umut getirmelidir... Bazen gelecek için o kadar kaygılanırız ki, onun için bugünü feda ederiz. Ve aslında bugünün kendisi olan 'Şimdi' yi hiç yaşamadan ölebiliriz!