ANA SAYFA » BİLGECE HİKAYELER » APTAL PUMA SENDROMU
''Pumayı bilirsiniz. Hani vahşi kedilerin uzak atalarından.
Yaklaşık iki metre uzunluğundaki benekli yırtıcı.
Birçok özelliği ile ünlüdür bu ormanların harika kedisi. Ama en çok da hızlı ve
kıvrak koşusu ile tanınır. Avının peşine düştüğü andan itibaren giderek
hızlanan ve vücudunun tüm eklem ve kaslarını ortaya koyan hareketlerini
seyretmek bir zevktir. Bu ölüm koşusu bazen pumanın , bazen ise hayatı için
koşan kurbanın zaferi ile sonuçlanır.
Peki bir puma avının peşinden ne kadar koşar? İşte ormanların vahşi avcısını
uygarlıkların kurucusu insan'a örnek yapacak olanda pumanın bu özelliğidir.
Puma avının peşinden sürdürdüğü "ölüm koşusunu" her zaman avının
cüssesine göre ayarlar. Yani bir ceylan ele geçirmek için koştuğu süre ile, bir
tavşanın peşinden geçirdiği süre asla aynı değildir. Çünkü puma akıllı bir
hayvandır ve koşarken harcadığı enerji miktarı, avdan elde edeceği potansiyel
enerji miktarını aştığı anda puma koşmaktan vazgeçer. Yenilgiyi kabul edip
başka av arar. Bu nedenle ceylanın peşinden fazla, tavşanın peşinden çok daha
az koşar.
İşte "aptal puma sendromu" bunun tersini yapan insanların ruh halini
ifade etmek için, yani bir tavşanın peşinden yıllarca koşan , sonra da
yakaladığı avı bir öğünde bitiren akılsızlar için kullanılır. Başarının sırrı
pumalıktan, yani harcanan emek, ulaşılan sonuç ilişkisindeki dengeyi iyi
saptamaktan geçiyor.''
Biz de hayatımızın her aşamasında bir şeyleri elde etme peşindeyiz.Öncelikle
bedenimizin yegane dürtüsü şudur:Hayatta kalmak!
Bütün diğer şeyler bu dürtüden sonra gelir.Hayatta kalmayı başardığımız süre
boyunca,sevmek isteriz, sevdiğimiz insan da bizi sevsin isteriz.Bazı sınavlara
gireriz,kazanmak isteriz,bir işi çok arzu eder,mutlaka o işe girmek
isteriz.Güzel olmak,beğenilmek,onay görmek,dinlenmek,konuşmak,toplum içinde yer
bulmak ve sürekli yenilenmek isteriz.
Bütün bu isteklerimizde,değişim çabalarımızda gözeteceğimiz kural bu
olmalıdır:Hedefimize ulaşırken harcayacağımız emek ve zaman,sonuçta elde etmeyi
beklediğimiz kazanca değecek mi?Genellikle bunu hesaplamadığımız için çok
uğraşıp elde ettiğimiz sonuçtan memnun olmayız ve başka şeylerin peşinde
koşmaya başlarız.Sürekli ah ederek,keşke diyerek,geçip giden zamana,boşa çıkan
çabaya üzülürüz.
Böyle hesapsızlıklarla bir ömrü tüketiriz.
Bazen hesapladığımızda da işler istediğimiz gibi yürümez.Ama o zaman
pişmanlıklar yaşamayız. Pişmanlıklar hesap edemediğimiz olaylar için
geçerlidir.Hepimizin zaman zaman çok sık kullandığımız 'nasıl düşünemedim,
nasıl hesap edemedim' pişmanlığı ve kızgınlığı bundandır.
Elbette ki HAYAT HAYATTIR ve her şey hesap kitapla olmaz.Ancak hesapsızlık
bazen çok ağır bedeller ödetir insana.
Hayatınızın neredeyse yarısından fazlasını harcadıktan sonra kendinizi Aptal
Puma Sendromuna yakalanmış görmek istemiyorsanız dikkat!
Ne için,ne kadar enerji harcayacağınızı düşünmeden harekete geçmeyin.Sonra
yaşamak için enerjiniz de kalmaz!
Sevgiyle,keyifli günler diliyorum.
[2012-11-06]