ANA SAYFA » MAKALELER » AİLE & EVLİLİK » AİLE BÜYÜKLERİ VE KURALLAR
Günümüzde hayat şartlarının getirisiyle, çalışan anneler yoğunlukta. Bazı aileler küçük yaşta kreş/anaokulu eğitimine başlayarak, bazı aileler eve bir yardımcı alarak, bazıları da aile büyüklerini devreye sokarak çocuklarının sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için çaba harcıyor. Bu yazımda son zamanlarda sıkça karşılaştığımız, anneanne ya da babaannesinin eviyle kendi evi arasında uyum problemi yaşayan çocuklardan ve bu konuda ailelerin izlemesi gereken yollardan bahsetmek istiyorum.
Öncelikle en temel faktör olarak, her evin kendi kuralı olması gerektiğinden bahsetmek gerek. Bir evin sahibi kim ya da kimler ise, o kişinin ya da kişilerin düzeni ve kuralları geçerli olmalı. Örneğin; her evdeki bireylerin yemek saati değişebilir. Hatta bazı evlerde böyle bir toplanma saati olmamakla birlikte, herkes istediği saatte yemeğini yiyebilir. Bu yüzden günün belirli saatlerinde anneanne ya da babaanne evinde vakit geçiren çocukların o evde geçerli olan kurallara uyum sağlamaları gerektiği öğretilmelidir. Anne ve babanın, çocukların oradayken ne yapmaları ya da yapmamaları gerektiği konusunda müdahale etmemeleri çok önemli. Eğer müdahale edilirse, çocuklar iki evi ayırt edemedikleri için nerede ve nasıl davranmaları gerektiği konusunda zorluk çekerler. Dolayısıyla da kontrol edilemeyen ve dengeli olmayan davranışlar gösterebilirler.
Tüm bunların öncesinde aile büyükleriyle konuşmak ve çocukların günlük aktiviteleri, psikolojik gelişimleri açısından doğru ve yanlışlar konusunda açıklama yapmak ve onları bilgilendirmek gerekli. Çünkü, çocuğuna doğru davranışlarda bulunan ve doğru kuralları belirleyen bilinçli anne ve babalar, diğer evde yapılan bazı hatalardan dolayı çocukları üzerinde etkili olamayabilir. Bu yüzden tutarlı ve dengeli bir yaklaşım, sağlıklı çocuk gelişimi açısından oldukça önemlidir.
Bir örnekle açıklarsam; kendi evinde ortak alanlarda eşyaları dağıtmasının yasak olduğunu bilen ve bu kurala uyum gösteren bir çocuk, her gün anneannesinin evinde belirli saatlerde kalıyorsa ve bu süreç içerisinde oyun oynarken salon, oturma odası gibi alanlarda etrafı dağıtmasında bir sakınca görülmüyorsa, bir süre sonra bu ortak alanları dağıtmanın aslında yasak olamayabileceğini ve normal hale gelebileceğini düşünmeye başlar. Bu durum ona daha cazip geldiğinde ise, kendi evinde de ortak alanları dağıtabilir. Bir diğer örnek; eğer anne ve baba, çocuk diğer evdeyken kontrol sağlamaya çalışıyorsa ve herhangi bir sorunda kendi yöntemleri ve fikirleriyle çözüm buluyorsa, bu durumdan aile büyükleri de rahatsız olabilir ve iki aile arasında anlaşmazlıklar yaşanabilir.
Bunun için de ailelere ufak püf noktalar vermekte fayda olduğunu düşünüyorum:
* Aile büyüklerinden yardım istemeye karar verdikten sonra, mutlaka evdeki kişilerle konuşulmalı ve ortak kararlar alınmalıdır.
* İki evde ayrı kurallar olabilir, önemli olan aile bireylerinin bu kurallar konusunda çocuklara farklı yönlendirmeler yapmamasıdır. Evin sahibi kimse, çocuklar o kişiden izin almalıdır.
* Anne ve baba, çocukların kaldıkları evdeki davranışları konusunda müdahale etmemeli, ev içerisindeki düzene ve kurallara saygı duymalıdır.
* Eğer çocukların davranışlarında tutarsızlık görülüyorsa, bu konu mutlaka takip edilmeli, gerekirse uzman yardımı alınmalıdır.
* Aynı şekilde çocuk, kendi anne babasının evindeyken uygulanacak kurallar konusunda anne anne ya da babaanne duruma müdahale etmemeli ve karar verici olanların çocuğun anne babası olduğu konusunda tutarlı davranmaya özen göstermelidir.
Özetle, aile büyüklerinin evinde vakit geçirmek zorunda olan küçük yaştaki çocukların tutarlı ve dengeli bir gelişim sağlaması için, anne ve babaların sınır çizmeleri çok önemlidir. Aynı zamanda aile büyükleriyle sık sık temas halinde olmak ve konuşup anlaşmak, çıkabilecek sorunların önlenmesinde fayda sağlar. Her evin kurallarının o eve özgü olduğunu da ebeveynler unutmamalı, çocuklarını emanet ettikleri kişilere de minnet ve saygı duymalı. Sorunlarla karşılaşıldığında iki taraf da birbirini anlamaya ve uzlaşmaya çalıştıklarında, sorunların kolaylıkla çözüm bulduğunu göreceklerdir…
[2017-03-27]
Belki havaların kapanmasıyla, kasvetli kış aylarının etkisiyle sıkıntılar yaşayabiliriz ama doğru değerlendirirsek ve sağlıklı bir programlama yapabilirsek hem çocuklar hem de ...
Düşükler,hamileliğin genellikle 20 haftadan önce kendiliğinden sona ermesi olarak tanımlanır ve hamilelerin % 10 ile % 25’inde düşük görülür.Aslında düşükleri ...
Evlilik Danışmanlığı çok önemli bir uzmanlıktır ve psikoloji yani insan bilimi ve sosyoloji yani toplum bilimi konusunda muhakkak eğitim alınmış olması ...
Mutlu evlilik kimine göre bir hayal, kimine göre gerçek. Ancak bütün evliliklerin mutlu olmak üzere başladığı da bir gerçek. Sevgiyle, aşkla ...