ANA SAYFA » MAKALELER » ANNE & BABA » ANNE OLMANIN KADINLARA KATTIKLARI
Doğanın ve yaratıcının kadınlara en muhteşem hediyesi bir can dünyaya getirme yeteneğini vermiş olmasıdır. Kadınların güdü olarak mı yoksa sonradan öğrenerek mi anne olmayı benimsedikleri hala tartışıladursun, kadınlar anne olduktan sonra gerçekten değişiyorlar. Bir kadın için ‘çocuktan önce’ ve ‘çocuktan sonra’ olarak tanımlayabileceğimiz süreçler arasında inanılmaz keskin ayrımlar var.
Anne olmak kadınlar için sadece biyolojik olarak doğurduğu çocuğuna karşı geliştirilen bir tutum değil, aksine doğurmaktan bağımsız bir olay aslında. Bu açılardan bakıldığında kadınların sadece kendi doğurdukları çocuklara değil, başka çocuklara, başka canlılara da aynı şefkatle, sıcaklıkla ve korumacılıkla sahip çıktıklarını görmek hiç şaşırtıcı değil.
Bu durumun pek çok örneğini görüyoruz çevremizde. Biyolojik olarak çocuğu olmadığı için evlat edinen ailelerde annenin kendi doğurmasa bile bir başkasının çocuğuna aynı şefkatle sahip çıkması, onu bağrına basıp evlat kabul etmesi ve öz çocuğundan ayırmadan koruyup kollaması, tüm sıkıntılarına göğüs gerip hayatının merkezine yerleştirmesi hep aynı kaynaktan beslenen davranışlar. Kadının anne olmayı koşulsuz bir kabulle benimsemiş olmasından.
Bu sebeplerden dolayı belki de anne olmanın kadınların genlerinde doğuştan getirdikleri bir özellik olarak var olduğunu savunuyor bazı bilim adamları.
Öyle ya da böyle bir kadının anne olduktan sonra hayatındaki inanılmaz değişiklikleri göz önüne aldığımızda minicik bir canlının bir insan hayatını nasıl bu kadar değiştirebildiğine inanmak zor olsa da bu bir gerçek olarak karşımızda duruyor.
Anne olmanın kadınların hayatına kattığı pek çok değişikliğe bir göz atmak gerekirse, hem olumlu hem olumsuz yanları olduğunu söyleyenler olacaktır elbette.
artık yapamadığınız ve özlediğiniz şeyler olabilir ama bir de anne olunca hayatınıza katılan o minik canlıyla kazandıklarınızın neler olduğuna göz atmaya var mısınız?
[2017-04-25]
Anne ister bir aile bütünlüğü içinde ,isterse tek başına olsun,mutlak sevginin ve karşılıksız ilginin sembolüdür. Yüzyıllar boyunca bütün toplumların ve kültürlerin ...
Ev, bireylerin kendilerini en rahat hissettikleri ve sosyal hayattan tamamen bağımsız bir ortamdır. Bu ortamı birlikte paylaştığımız kişiler de aynı şekilde ...
Pek çok anne baba çocuğu doğduğu andan itibaren ona bir kimlik belirler ve bu kimliğe uygun yetiştirmeye çabalar. Oysa çocuğun doğumla beraber getirdiği ...
Çocukların televizyonla ve bilgisayarla tanışmaları maalesef çok erken yaşlara hatta aylara düştü. Doğar doğmaz televizyonla tanışan çocuklar,maalesef zaman zaman kontrolsüz olarak ...