Aileye katılacak yeni bir çocuk herkes için çok heyecan verici bir durumdur.Çocuklar arasında kardeşlik duygularını pekiştirmesi,paylaşma ve birlikte faaliyetlerde bulunmak,gibi bir takım kavramları öne çıkarması bakımından da önemli yararları bulunduğu bir gerçektir.Annenin yeniden hamile olması dokuz ay sürecek hoş bir serüven demektir ve bu serüvenin sonucunda son derece sevimli bir mucize vardır;aileye katılan minik misafir.Bu misafir doğal olarak da evdeki bütün dengeleri değiştirecek, tam anlamıyla bütün taşları yerinden oynatacaktır.
Dolayısıyla durum büyük çocuk açısından bizim tarafımızdan göründüğü kadar hoş olmayabilir.
Hamilelik büyük kardeşe nasıl ve ne zaman söylenmeli?
Konunun ilk can alıcı noktası tam da burasıdır.Bebek beklendiği evdeki büyük çocuğa nasıl haber verilmelidir?Öncelikle ikinci ya da üçüncü bir çocuk istemek,bunun kararını vermek çocuklarla paylaşılacak ya da onlara sorularak onaylarının alınacağı bir durum değildir.Bu tür bir karar tamamen eşler arasında konuşulmalıdır ve onay almak,izin istemek ya da danışmak gibi herhangi bir amaçla dahi büyük çocuklarla konuşmamak gerekir.
Okul çağında bir çocuğunuz varsa hamileliği paylaşmakta bir sakınca yoktur.Bazı kavramlar ve değerler kafasında netleşmiştir.Ancak okul öncesi bir çocuğunuz varsa hamileliğinizi duyurmak için bira daha beklemeniz gerekebilir. Aslında çok büyük olmadıkları sürece hemen hemen bütün çocuklar sabırsız davranıp sizi dokuz ay boyunca bu hamileliğin ne zaman biteceğiyle ilgili sorularıyla bunaltabilirler.O nedenle 3-4 ay dolmadan söylememeye çalışırsanız rahatınız için daha sağlıklı olur.
Hamileliğinizi söylerken çocuğun bu haberden çok mutlu olacağı beklentisinde olmayın,eve yeni bir kardeş geleceğini,dolayısıyla evin biraz karışık ve dağınık olabileceğini çok abartmadan söyleyin ve onun yardımına ihtiyaç duyabileceğinizi belirtin.Bu arada muhtemelen size çok fazla soru sormak isteyecektir.Sabırla sorularını yanıtlayın,anlayabileceği basit ifadelerle bebeklerin nasıl oluştuğunu,annesinin karnında nasıl büyüyüp geliştiğini anlatın.Okul öncesi yaştaki çocuklar bebeğin ne zaman geleceğini ısrarla sorma eğilimindedirler.Anlayabileceği şekilde,mevsimlerden yola çıkarak zamanı anlatmaya çalışın,örneğin,’yaz gelip çiçekler açınca,ya da kış gelip havalar soğuduğunda,sen montunu giymeye başladığında’ gibi belirli mevsimsel döngülere vurgu yapın.Yine de soru sormasına hazırlıklı olun.
Çocuğun tepkileri neler olabilir?
Her türden olumlu ya da olumsuz tepkiye hazırlıklı olmanız gerekir.Çünkü özellikle tek çocuklu ailelerde evin en önemli bireyi konumundayken ve kendisi için de en önemli birey annesiyken birden önceliklerin değişmesi ve eve başka bir bebeğin gelmesi göründüğü kadar sempatiyle yaklaşılabilecek bir durum değildir.Genellikle çocuklar kardeş sahibi olmayı çok istemelerine rağmen iş ciddileşince olumsuz tepkiler de verebilirler. Annenin hamileliğin son aylarına doğru halsizleşmesi,yorgun olması ve bedenen ağırlaşmasıyla,çocuk eskisi kadar kendisiyle ilgilenilmediği duygusuna kapılabilir.Annenin sabrını test edercesine sürekli çevresinde dolanmaya,bitmez tükenmez taleplerde bulunmaya başlar.Sevilmediğini düşünmeye başlar,özellikle de aile bireylerinin hemen herkesle hamilelikle ilgili konuşmaları çocuğu iyiden iyiye tedirgin eder ve gergin bir biçimde beklemeye koyulur.Bu arada da yapabileceği tüm hırçınlıkları yapabilir.Kardeş talebi olmamış bir çocuksa,anne babasının kendisi gibi bir çocukları varken neden yeni bir bebek istediklerine bir türlü anlam veremez ve sevilmediği ya da onlara yeterli bir çocuk olamadığı duygusu iyice yerleşebilir.
Bebek eve geldikten sonra neler olacak?
Bebeğin doğumu ve eve gelmesiyle birlikte olay merak ve korkudan çıkıp,kıskançlık durumunu alabilir. Kıskançlık aslında bireyin hemen her dönemde diğer bireylere karşı geliştirdiği bir duygudur ve özellikle çocuklarda son derece normaldir. Çocuk bir kardeşi olacağını öğrendiği anda bu duyguya kapılabilir ve anne babasının neden yeni bir kardeş istediklerini anlamakta zorluk çekebilir.Doğan çocuk kendisiyle aynı cinsiyette olduğunda kıskançlığı daha da artabilir.Çünkü ona göre aynı cinsiyetten bir çocuk ,kendisi varken gereksizdir.Farklı cinsiyette bir kardeş olduğunda bu sefer de kendisinin artık istenmediğini düşünebilir. Kardeşini kabul etmekte güçlükler yaşayan bazı çocuklar bebeğin geri gitmesini isteyebilirler.
Bebek eve geldikten sonra hem anne babanın hem de çevredeki diğer insanların bütün ilgisinin bebeğe yönelmiş olması çocuğu korkularında haklı olduğunu düşünmeye iter. Burada önemli bir noktaya dikkat çekmek gerekir.Bazı çocuklar yaşadıkları duyguları net olarak yansıtırlarken bazı çocuklar içe kapanırlar ne ne hissettikleriyle ilgili olarak en ufak bir tepki vermeyebilirler.Hatta büyük çocuk bebeğe çok ilgili davranarak, anneye yardımcı olmak konusunda çok istekli görünebilir. Böyle yaparak annenin ilgisini ve sevgisini kaybetmemeye çalışır.Bu davranışları gösteren bir çocuğa karşı ailelerde çocuğun kıskanmadığını düşünerek rahat davranabilirler ama en büyük yanlış budur.Onun duyguları ve ne hissettiğiyle ilgili mutlaka zaman zaman konuşulmalıdır.Aksi halde kardeşini çok seven,annesine yardımcı olmaya çalışan çocuğun küçük kardeşine sevgi gösterilerinde bulunduğu sırada onun canını acıtmaya başladığını fark edebilirsiniz.Örneğin bebeği severken,sıkıp ağlatabilir ya da kucağındayken düşürüp yanlışlıkla düşürdüğünü söyleyebilir.
Evdeki çocuğun belirgin tepkileri
Eve yeni bir bebeğin gelmesi büyük kardeşteki kıskançlık duygularını ortaya çıkaracak ve bu duygunun ortaya konması en olumlusundan en olumsuzuna kadar çok geniş bir yelpaze içinde yer alacaktır.Bazı çocuklar tepkilerini çok net belirtmezler ama bazıları ciddi tepkiler verebilirler ve yaşadıkları kıskançlığın boyutunu açık şekilde ortaya koyarlar.Örneğin:
• Parmak emme,altını kirletme,bebek gibi konuşma biçiminde davranışlar sergileyebilir ve bu şekilde bebekliğe geri dönebilirler.
• Ciddi öfke nöbetleri yaşayabilir,saldırgan davranışlar gösterebilirler.
• Okula gitmek istemeyebilir,daha önceden yaptığı becerilerde gerileme görülebilir.Elini yıkamak,yemeğini yemek,tuvalete gitmek konusunda annesinin kendisine yardım etmesini isteyebilir.
• Uyku bozuklukları yaşayabilir.Kötü rüyalar gördüğünü,korktuğunu söyleyerek anne babasıyla yatmak isteyebilir.
• Sağlık sorunu olmamasına karşın fiziksel sorunlar ortaya çıkabilir.
• Yaşadığı kızgınlık duygularını başka kişilere ve canlılara zarar vererek ortaya koyar.Akranlarına vurmak, büyüklerine tekme atmak,tepinmek, vurup kırmak,hayvanlara eziyet etmek şeklinde davranışlar sergileyebilir.
• Anne babası tarafından sevilip sevilmediğini test etmek ister,sürekli soru sorarak ne kadar sevildiğini öğrenmeye çalışır ya da sevilmediğini söyleyerek kapris yapar.
• Bazen daha olumsuz duygu durumları da görülmektedir.Bu tip bir tepki durumunda büyük çocuk kardeşine ciddi anlamda zarar vermek ister ve bunun için fırsat kollar.Kardeşinin eşyalarına ya da çevredeki eşyalara zarar vermeye başlar.
• O güne kadar evdeki tek ilgi odağı olmaya alışmış olan çocuk kardeşinin doğumuyla birlikte içine kapanabilir,sessizleşebilir ve bu dışa dönük tepkilerin hiçbirini vermeyerek suskunlaşabilir.
• Bazı çocuklar duyarsız davranma şeklinde bir tepki verebilir ve sanki evde bir bebek yokmuş,sanki kardeşleri hiç doğmamış gibi davranabilirler.
Bu belirtiler ve tepkiler her çocuğun yapısına ve evdeki anne babanın tutumuna göre değişmektedir.Ancak bazı çocukların yapı olarak kıskanmaya daha eğilimli olabilecekleri unutulmamalıdır.
Anne babalara öneriler
Yeni bir bebeğin doğumu konusunda ve bebeğin evdeki büyük çocuk tarafından benimsenmesi aşamasında bütün yük ve sorumluluk anne babanın üzerindedir.Çocuğu hazırlamak,geçiş süreci sırasında yeni hayata uyumunu kolaylaştırmak biraz zaman alıcı ve yorucu olabilir ama bütün bu aşamalarda büyük çocuğun hiçbir günahı olmadığı unutulmamalıdır.
O haklı olarak evdeki otoritesinin ve ilgi merkezi olmasının kaybından kaynaklanan bir üzüntü ve kıskançlık yaşamaktadır ki son derece doğal bir duygu olduğunu kabul etmek gerekir.Bununla birlikte anne babaların işlerini kolaylaştıracak bazı noktalar vardır:
• Çocuğa bebek olacağı söylendikten sonra kardeşini çok seveceği şeklinde mesajlar verilmemelidir.Olay doğal akışına bırakılmalı ve zaman tanınmalıdır.
• Hamilelik döneminde ve özellikle doğumdan sonraki aylarda çocuğa ilgi gösterilmesi konusunda cömert davranılmalıdır.Genel kanı yeni doğanın ilgi ve bakıma ihtiyacı olduğu şeklindedir ama maalesef bu yanlış bir düşüncedir ve asıl ilgi büyük kardeşe gösterilmelidir.Bu şekilde kardeşinin olmasının ona olan sevgiyi asla değiştirmeyeceği davranışlarla da gösterilmiş olacaktır.
• Kardeşinin bakımı konusunda ona da görev verilmeli ve yaptığı her yardım övgüyle desteklenmelidir.
• Kardeşine konulacak isimden,alınacak kıyafet ve malzemelere kadar büyük çocuğun mutlaka fikri alınmalı, alışverişe birlikte gidilmelidir.
• Çocuğun kıskanmasına yol açacak,şaka yollu da olsa en küçük bir söz dahi edilmemelidir.
• Bebeğin doğumu öncesinde ya da sonrasında evde başka bir değişikliğe gidilmemelidir. Çocuk okula başlatılmamalı,evden uzaklaştırılıyormuş duygusuna yol açılmamalıdır.
• Çocukla mutlaka her fırsatta konuşulmalı ve duygularını anlatmasına fırsat tanınmalıdır.
• Özellikle anne bebekle ilgilendiği sırada,büyük kardeş boşta kalmamalı ve baba ya da bir başka aile bireyi onunla ilgilenmelidir.
• Küçük kardeşle ilgili olumsuz ve kötü sözler kullanılmamalıdır.Örneğin,
‘Sen çok güzelsin ama bak bu bebek ne kadar çirkin,onu geri gönderelim, başkalarına verelim ya da geri götürelim gibi cümleler kullanılmamalıdır.
İlgili,tutarlı,sevecen bir yaklaşımla,ilk günlerin telaşı da atlatıldıktan sonra her şey yoluna girecek ve çocuk küçük kardeşini benimseyecektir.
[2013-07-21]