ANA SAYFA » MAKALELER » ANNE & BABA » FLÖRT ŞİDDETİ
Son yıllarda ortaya çıkan yeni bir kavram, özellikle 13- 23 yaş arasındaki gençlerin karşı cinsle olan romantik ilişkilerinde sıklıkla karşımıza çıkan bir şiddet türünü tanımlıyor: Flört Şiddeti.
Flört şiddeti, içerik olarak genel anlamda toplumda karşılaştığımız şiddetin aynısı. Gençler arasında özellikle birbirini kısıtlamak ve kıskanmak gibi düşünülse de tipik bir şiddet ve taciz durumudur. Tıpkı tüm şiddet ve taciz olaylarında olduğu gibi; Sosyal, Psikolojik, Cinsel, Fiziksel, Sanal(elektronik-dijital), ve Stalklama olarak bilinen takip çeşitleri bulunuyor. Çocuk ve gençler, yetişkinlerden farklı olarak bu şiddet ve taciz durumlarını beraber oldukları kişinin kendilerini aşırı sevmelerinden kaynaklanan ve doğal bir hak olarak düşünebiliyorlar. Oysa bu hastalıklı bir durumdur ve sevginin getirileri olarak kabul edilemez.
Flört şiddetinde, birbirlerinin tüm sosyal medya hesaplarını kontrol etme ve şifrelerini isteme, davranışlarını sınırlama veya yasaklama, kimlerle görüşüleceğine karar verme, aşırı öfke ve fiziksel şiddet, toplum içinde itibarsızlaştırma, tehdit etme, özel videolar ve mesajlar göndermesi için baskı ve zorlama, aile bireyleriyle görüşmelerini kontrol etme; hatta sınırlama, sürekli olarak tartışma ortamı yaratma, sözel olarak hakaret etme, aşağılama, bedene ve giyim kuşama karışma vb. gibi pek çok olumsuz davranış vardır.
Flört şiddetinde, şiddet ve tacizi taraflardan biri diğerine uygulayabildiği gibi her iki tarafın birbirine uygulaması da görülebilir. Flört şiddeti uygulayan bireylerin ilerleyen yıllarda ve evliliklerinde de şiddet uygulayan ve bunu normal gören bireylere dönüştüğünü de unutmamak gerek.
Ne yazık ki her 5 gençten 1’i flört şiddeti yaşamaktadır. Kaldı ki pek çok genç bireyin hala ailesi ile sağlıklı iletişim kuramadığını düşünürsek, aileleri ile paylaşılamayan daha pek çok şiddet olayı olduğunu göz ardı edemeyiz. Flört şiddetine karşı çıkmanın ve şiddetten kurtulmanın yolu da buradan geçiyor. Aile çocuk arasındaki sağlıklı ilişki ve koşulsuz kabul ve destek çok önemli. Özellikle ailelerinin haberi olmadığında bu habersizlik ve bireydeki ‘ya annem babam duyarsa’ korkusu hem genç bireyin bu şiddet sarmalına daha çok saplanması hem de şiddet uygulayan bireyin daha fazla saldırganlaşması anlamına geliyor.
Anne babaların çocuklarının sosyal medyadaki hareketlerinden, arkadaşlarıyla olan ilişkilerinden, çocukların gittikleri yerlerden mutlaka haberdar olmaları gerekiyor. Bunu da yasaklamalarla, engellemelerle değil, yakın ilgi ve iletişimle yapmak mümkün. Çocuk ve gençlerle her açıdan karşılıklı konuşmak, onların uğrayacağı taciz veya şiddeti en başından anlayıp önlemek adına çok önemli.
Belki tacizi ve şiddeti her zaman engellemek mümkün olmasa da durdurmak mümkün.
Özellikle bu şiddeti yaşayan gençler için en önemli duygu, aileleri tarafından koşulsuz desteklenecekleri ve kendilerine sahip çıkacakları konusundaki güven duygusu.
O nedenle öncelikli olarak anne babaların, yaşanan ne olursa olsun her koşulda çocuklarına destek olacakları ve her zor durumda tıpkı iyi zamanlarda olduğu gibi bir ve beraber olacakları konusunu konuşmaları ve davranışlarıyla da bunu hissettirmeleri gerekiyor.
Bir şiddet durumuyla karşılaşıldığında ise, her anlamda; yasal, psikolojik ve sosyal alanlarda gerek okul yönetimi ile konuşarak, gerek hukuki süreçleri başlatarak ve gerekse psikolojik destek alarak şiddete dur demeleri son derece önemli. Özellikle son yıllarda uğradıkları şiddet nedeniyle ailelerine söyleyemedikleri ve tehdit edildikleri için korkan ve intihar eden birçok genç haberine tanık oluyoruz. Şiddet zamanında müdahale edilip durdurulmazsa, daha çok insanı etkisi altına alacak ve mücadele etmek daha zor hale gelecek.
[2020-01-19]
Çocuk yetiştirmek bir anne baba için en ağır sorumluluklardan biridir. Sağlıklı,tutarlı,güvenli bir birey olarak hayatın içerisinde yer almasını sağlamak ise çocuğun ...
Şiddetin geçmişi çok eskiye dayanıyor ancak akran zorbalığı konusu 20 yıllık bir geçmişe sahip. Daha doğrusu zorbalık olarak nitelenmesi önemli bir ...
Sıklıkla kullandığımız içe kapanıklık, çekingenlik ve içe dönüklük kelimeleri aslında birbirine çok yakın tanımlar ama ince sınırlarla ayrılan anlamları var. Birbirimizi ...
Özellikle günümüzde modern aile yapısına baktığımızda ise geçmiş yıllara göre ailenin çocuğa yaklaşımında radikal farklılıklar gözlemliyoruz. Geçmişte ‘çocuktur, anlamaz’ şeklinde düşünülerek ...