ANA SAYFA » MAKALELER » ÇOCUK & ERGEN » SOSYAL MEDYADA ÇOCUK TACİZLERİ
Geçtiğimiz günlerde 10 yaşındaki bir kız çocuğuna uygulanmak istenen tacizin, annenin duruma dahil olmasıyla birlikte ortaya çıkması ve sonrasında yaşananlar tüm Türkiye’nin ilgisini ve tepkisini çekti.
Özetle olay, 35 yaşındaki bir kişinin, sosyal medya üzerinden 10 yaşındaki bir kız çocuğuyla ‘sevgi, aşk’ sözcükleri üzerinden sohbet etmesiyle başlıyor. Anne ise, kızının sosyal medya hesaplarına erişmesi ve düzenli olarak takip etmesi sebebiyle o şahısa yine sosyal medya üzerinden cevap veriyor. Kızının ise bu konuşmadan ve olaydan haberi olmadığını söylüyor. Anne dikkati ve bilgisi sayesinde kızını belki de geri dönüşü olmayan bir yoldan döndürmüş oluyor böylelikle...
Çocuklara uygulanan her tacizin, istismarın ya da şiddetin sonrasında geriye dönüp ‘Ne yapabilirdik?’ sorusunu birer anne baba olarak kendimize sormak durumunda kalıyoruz. Ancak ne yazık ki geriye dönüp hatalarımızı düzeltmek için çoğu kez şansımız olmuyor. Bu yüzden yaşanan her olaydan sonra, bir gün bizim de başımıza gelebileceğini düşünerek ders almak ve bazı şeyleri uygulamak gerekli. Bu olayda ise annenin göstermiş olduğu davranış tüm bireylere örnek olacak nitelikte.
Çocuk istismarı fiziksel, cinsel ya da duygusal olarak gerçekleştirilebilir. Duygusal olarak yapılan türü ise, çocuğun psikososyal gelişimini olumsuz yönde etkileyecek, çocuğa zarar verebilecek davranışlarda bulunulmasıdır. Yaşanan bu olayda, 35 yaşındaki bir kişinin, 10 yaşındaki bir kız çocuğuna, üstelik profilinde 8 yaşındaki fotoğrafı bulunan küçük bir kıza, duygusal içerikli konuşmalarda bulunması sosyal ve ahlaki açıdan sorgulanması gereken büyük bir suçtur. Annenin dahil olmaması durumunda ortaya çıkabilecekleri düşününce, aile faktörünün önemi çok net bir şekilde belli oluyor.
Teknolojinin ve özellikle de sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle pek çok şey değişti. Özellikle de yeni nesil, yani çocuklarımız küçük yaştan itibaren çok aktif bir şekilde kullanıyorlar. Kimi zaman hayatımızı kolaylaştırsa da, var olan tehlikeleri de göz önünde bulundurmamız ve bu konuda çocuklarımızı her zaman uyarmamız gerekir. Sosyal medyanın kontrollü bir şekilde kullanılmasına izin verilmesi, çok küçük yaşta kullanımına izin verilmemesi aileler tarafından oluşturulan bir kural olmalıdır. Çocuklarımızı, karşılarına çıkabilecek her türlü ihtimale karşı uyarmalı, yabancılarla konuşmamaları ve böyle bir durum gerçekleşmesi halinde büyüklerine haber vermeleri konusunda bilgilendirmeliyiz. Aksi takdirde çocuklarımızı korumak için çok geç kalmış olabiliriz.
Çocuk istismarı fiziksel, cinsel ve duygusal şekilde farklı tiplerde görülse de, tüm bunlar birbirleriyle bağlantılı şekilde oluşabilir. Yani istismar duygusal olarak başlayıp cinsel istismara kadar gidebilir. Ya da hepsi bir arada uygulanabilir. Bu yüzden çocuklarımıza tüm bu bilgileri eksiksiz vermek bizim görevimiz. Bu eğitimlerin temelinde bulunan 4 adım çok önemlidir.
* Hayır demek
* Uzaklaşmak
* Büyüklerine anlatmasını sağlamak ve elbette ki çocuğun anlattıklarını ciddiye almak.
* Susmamayı ve anlatmaya devam etmeyi, bunun için de tehditlere, ödüllere, ve aramızda sır olacak şeklindeki sözlere inanmamayı, yani hiçbir şekilde kimseden korkmamayı öğretmek.
Eğer çocuğunuz istismara uğradıysa;
* Sakin bir şekilde dinlemek
* Sorgulamamak ve olayla ilgili ayrıntılı bilgi almaya çalışmamak
* Öfke ve üzüntünüzü mümkün olduğunca belli etmeden onu anlamaya çalışmak
* Çocuğun daha fazla olumsuz etkilenmemesi açısından soğukkanlılığınızı korumak
* Ona güvendiğinizi, inandığınızı belirtmek
* En kısa sürede ilgili yerlere başvurmak
Bu yaşanan olayla bağlantılı olarak bir sonuca varmamız gerekirse, öncelikle çocuklarımızın bulunduğu yaş itibariyle çevreyle olan ilişkisini ve sınırlarını belirlemeliyiz. Tehlikeli durumların, iyi ve kötü insanların davranışlarının neler olabileceğine dair bilgilendirmeliyiz. Ne kadar öğretmeye çalışsak da, bazen kontrolümüz dışında beklemediğimiz olaylarla ve kişilerle karşılaşabiliriz. Bu yüzden her zaman ilgili ve dikkatli olmalıyız. Aşırıya kaçmamak kaydıyla kontrol etmek gibi. Olay sırası ve sonrasındaki soğukkanlılık örneği ise bu yaşanan olaydaki davranışlarıyla herkese örnek teşkil eden annedir. Dikkati ve ilgisiyle bilinçli bir davranış oluşturarak kızını daha büyük ve geri dönülemez bir travmadan korumuştur.
Her gün ne yazık ki istemediğimiz olaylarla karşılaşıyor, bazen önleyebiliyor bazen ise önleyemiyoruz. Yaşananlardan çıkarılacak dersleri dikkate alarak ve uygulayarak, bunun hem topluma hem de kendimize fayda sağlayacağını unutmamalıyız.
[2020-01-19]
Çocukların televizyonla ve bilgisayarla tanışmaları maalesef çok erken yaşlara hatta aylara düştü. Doğar doğmaz televizyonla tanışan çocuklar,maalesef zaman zaman kontrolsüz olarak ...
Çocukluk ya da erken çocukluk olarak tanımlanan çocukluk sürecinin belki de en güzel dönemi 5-6 yaşlar olarak bilinen ilk çocukluk zamanıdır.Sihirli ...
Bilindiği gibi çocuklar yaklaşık 2 yaş civarında kendileri ve cinsel kimlikleriyle ilgili sorular sormaya başlarlar. Çocuk farklılıkları ve nedenlerini öğrenmeye çalışmaktadır. Bu ...
Son yıllarda sıklıkla duyduğumuz depresyon maalesef modern çağın en yaygın psikolojik sorunlarından birisidir.Bireyin sosyal hayattan çekilmesi ve içe kapanması ile dikkat ...