Okula başlamak,bir çocuk için ailesinin dışındaki sosyal çevreye girişinin de ilk adımıdır.Hem çocuk hem de aile açısından heyecan verici ama kimi zaman da ürkütücüdür.Okula başlamak zihinsel,bedensel ve duygusal açıdan bir hazır oluş durumu da gerektirmektedir. Artık 6 yaş çocuğu yaşamının ilk ciddi deneyimine hazırlanmaktadır ve bu gerçekten hazırlıklı olmakla yakından ilgilidir.
Günümüzde, özellikle büyük şehirlerde ailelerin daha bilinçli davrandıklarını ve çocuklarını ilkokul yaşı olan 6’yı beklemeden kreş,yuva ve anaokulu düzeyindeki kurumlara gönderdikleri görüyoruz.Bu eğitimin çocukların gelişimine olan katkıları yadsınamaz.Önerimiz bir çocuğun çok zorunlu şartlar olmadığı sürece en az 3 yaşına kadar annesinin yanında kalmasıdır.3 yaşından sonra önce yarım günlük oyun gruplarıyla başlayarak bir eğitim kurumuna devam etmesini sağlamak ve 4 yaş civarı tam güne geçmek çocuğun uyumunu kolaylaştırması bakımından önemlidir.
Bu yaşlarda aşamalı olarak böyle bir eğitime geçmesi çocuğun okula başlaması sırasında ortaya çıkması olası bir çok sorunu daha baştan ortadan kaldıracaktır.Yapılan araştırmalar okula başlamadan önce yuva veya ana okulu benzeri okullara devam eden çocukların gerek zihinsel,gerekse psikolojik olarak gelişimlerinin hiç okula gitmeyen akranlarına oranla daha ilerde olduğunu göstermektedir.Çocuk ilkokula başladığında aslında ciddi bir eğitime de başlamaktadır.Ancak okuldan önce ,okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden çocuklar oyun ve benzeri faaliyetlerle bu yeni sosyal çevreye çok daha kolay uyum sağlamakta ve ilkokula başladıklarında yeni çevrelerine kolay bir geçiş yapabilmektedirler.
Okul aslında bir çocuk için uyması gereken farklı kuralların bir arada uygulanmasını gerektirir.Bu açıdan daha önce hiçbir eğitim almamış bir çocuk bu yeni sosyal çevrede bocalayabilir,tepki gösterebilir.Okul daha önce hiçbirini tanımadığı yeni arkadaşlar demektir.O ana kadar aile ortamı içinde büyüyen ve sadece yakın aile üyeleriyle ilişki kuran çocuktan ayrıca kendi ebeveynlerinin dışındaki başka yetişkinlerle bir arada olması ve onların isteklerini yapması, saygı göstermesi beklenmektedir.Bütün bu ilişkiler yumağını çözmesi,ortam içinde kendi yerini bulması ve uyumlu davranması çocuk açısından çok zordur.
Çocuğun yaşamında ailesinin dışındaki ilk toplumsal kurum okuldur.Bu aile için de çok önemlidir. Okula hazırlık demek aslında aile olarak hazırlıklı olmak demektir.Öncelikle aile çocuğunu farklı bir ortama bırakmaya hazır olmalıdır.Aileler her ne kadar hazır olduklarını iddia etseler de yaşadıkları heyecan ve gerginliği çocuklarına yansıtmaktadırlar.Çocuklar onların bu zayıf tarafını çabuk fark eder ve bu duyguyu kullanırlar.O nedenle bazı küçük önlemler alınarak okulun ilk günlerinin yarattığı sıkıntı en azından azaltılabilir.
[2012-11-15]
Ebeveynler, giderek dev bir canavara dönüşen bilgisayar oyunları nedeniyle ne yapacaklarını bilemiyorlar. Çocuklar saatlerce ekran başında kalıyorlar, sosyal hayattan koparak çevrelerindeki ...
Neyle uğraşırsanız uğraşın evrende izi kalır.Duygu olarak da biyolojinizde izi kalır. Sizi değiştirir, şekil verir, yeniden biçimlendirir. Hissettirdikleri her zaman iyi ...
Son yıllarda yetiştirdiğimiz çocuklarda ve ebeveynlerinde inanılmaz bir değişim yaşanıyor. Çocuklar hızla büyüyor, küçük kadınlar ve küçük adamlara dönüşüyor. Ergenlik ilkokul ...
Eylül ayının gelmesiyle beraber bütün anne babaları yeni eğitim yılının heyecanı sardı. Okula yeni başlayan çocukların heyecanı ayrı, okula devam edenlerin ayrı, ...