Henüz küçüklerken kıyamadığımız, aman ayakta kalmasın, aman yorulmasın, aman üzülmesin diye koruyup kolladığımız, uğrunda kendimizi kul köle ettiğimiz o çocuklar büyüdüler ve bugünün o umursamaz gençleri oldular.
Anne baba olarak çocuklarımıza karşı en büyük sorumluluğumuz yanlarında olsak da olmasak da güvenliklerini sağlama almak olmalıdır. O nedenle çocuklarımıza kaybolmaları halinde neler yapması gerektiğini öğreterek siz onu bulana kadar da olabildiğince güvende kalmasını sağlayabilirsiniz.
Hızlı yaşayınca, gün çabuk bitiyor, yıllar hızla geçiyor. Hep yarına ertelenen işlerimiz ya da hayallerimiz için o yarınlar bir türlü gelmiyor. Oysa bugünler de dünlerimizin yarınlarıydı. Bugün yapamadıklarımızı, eğer harekete geçmezsek yarın da yapamayacağız.
Aşk maalesef her zaman karşılık gören bir duygu değildir.Aşk ölüm kalım meselesi de değildir.Bir yürek işidir,bir onur işidir ve gerçekten insanca hissetmeyi bilenlerin işidir.
Değişim iyi bir şeydir evet ama hazırlıklı olarak karşılayabilirsek ve
uyum gösterebilirsek daha iyidir. Sağlığımızla ilgili bozuklukların
sebebi de genellikle uyum bozukluklarından kaynaklanır.
Bayram dendiği zaman yüzünde mutlu ve uzaklarda kalan bir çocukluğun hüznüyle gülümsemeyen kimse yoktur. Bayramlar hep çocukluklarını anımsatır insana.
Sosyal Etkinlik dersleri normal akademik dersler kadar önemlidir, hatta daha önemlidir. Çünkü bu dersler çocukların soluk alacakları, enerjilerini akıtacakları derslerdir ve hayat sadece matematik, Türkçe, Fen Bilgisi değildir.
Ülkemiz için en önemli tarihlerden biridir 29 Ekim.Yıkılmış bir imparatorluktan bir Cumhuriyetin doğduğu tarihtir.Kanla,canla,terle yazılmış bir tarihin muhteşem imzasıdır.
İlişki ve beraberlik kelimeleri aslında aynı anlamdaymış gibi kullanılsa da pek çok açıdan farklı anlamlar taşıyan sözcüklerdir. İlişki her zaman bir cinsiyet içermez ama beraberlik dediğimizde ilk akla gelen hemen her zaman karşı cins olur.
Özellikle son zamanlarda dikkatini toplayamamaktan şikayet edenler, kendisini tükenmiş hissedenler aslında Mental Yorgunluk sorunu yaşıyor olabilirsiniz, dikkat!
Bayramlar bütün hazırlıklarıyla,alışverişleri ve ziyaretleriyle aslında manevi tatlar veren özel günlerdir.Bu günlere özgü geleneklerimizi önce kendimiz uygulayarak çocuklarımıza bir bayram tadı vermek,o duyguyu yaşamalarını sağlamak da biz anne babaların görevi olmalıdır.
Onlar,‘Tatil Anneleri’.Belki normal hayatlarında da böyleler ama tatil gibi daha rahat olmaları gereken yer ve dönemde dahi bu kadar müdahaleci,kuralcı,zorlayıcı olmak gerçekten inanılır gibi değil.
Hangi düşünceden ya da inançtan yana olursanız olun, düşündüklerinize yönelik hakaret, sözel saldırı, hatta belki fiili saldırı, görüntü ve haber yoluyla saldırı, çocukların olumsuz etkilenmelerine zemin hazırlamak yoluyla saldırı şiddet kapsamı içinde yer alıyor.
Müthiş bencilleşmiş bir toplum olmuşuz.Sadece kendi mutluluğunun üzerine bir hayat kurmaya çalışan bizler,yaşadığımız toplumun tüm bireyleriyle uyum içinde bir mutluluk yaratamazsak,bireysel olarak da mutlu olmamızın mümkün olmayacağını unutmuşuz mesela.
Stresin hep ne kadar olumsuz bir duygu durumu olduğunu öğrendik. Hep bir an önce kurtulunması gerektiğine şartlandık.Oysa Stres dediğimiz şey, doğru yönetilebilirse pek çok alanda bize avantaj sağlayan bir duygu olabilir.
Dini bir uygulama olan oruç, yetişkinler için dini bir gerek olmakla beraber, çocuklar için durum farklı olmalıdır. Çocuklar gerek ailelerinde gerekse çevrelerinde gördükleri bu uygulamayla ilgili olarak meraklanabilir ve heveslenebilirler.
Son yıllar bilmem farkında mısınız ama değerlerimizi hızla yitirdiğimiz yıllar oldu. Komşumuzun hakkını gözetmez olduk.Biz demekten vazgeçtik,hepimiz bencilliklerimizle yapayalnız kaldık,kocaman kalabalıklar içerisinde.Paylaşmayı unutalı yıllar oldu.
Özellikle çalışan kesimde sıklıkla görülen ama çok gündeme gelmeyen bir
sorun olarak son zamanlarda adından sıkça söz edilen bir sorun
Tükenmişlik Sendromu. Tamamen stresten kaynaklanan bu rahatsızlık
psikolojik olarak dikkati çekmekle beraber fiziksel bazı belirtiler de
soruna eşlik edebiliyor
Sizin boş vaktiniz mi var,yoksa boşa geçirdiğiniz vaktiniz mi?
Günü 24 saat olarak dolu dolu yaşayanlardan mısınız,yoksa hep aynı şeyleri yaparak,hep aynı şeyleri düşünerek gün sanki 3-5 saatmiş gibi yaşayanlardan mı?
Yaşlanmak kaç yıl yaşadığınızla ilgili bir şey değildir ya da hayattan
ne kadar bezmiş olduğunuzla. Yaşlanmak yaşamaktan zevk alanların, her
anı yaşayarak yaşlananların işidir.