ANA SAYFA » MAKALELER » GÜNCEL YAZILAR » AİLE ÇOCUK İLETİŞİMİ ve İletişimde Kopukluklar
Aile içi iletişimde eşlerin birbirleriyle ve çocuklarıyla olan iletişimi çocukları anlamada, duygu ve düşüncelerini birbirlerine aktarmada özel bir önem taşır. İletişim, insanların sizi tanımasına ve karşılıklı anlayış oluşturmasına izin vermektir. Özellikle iletişim süreci aile içerisinde çocuklara karşı takınılacak tutum açısından daha da büyük öneme sahiptir.
Ailenin Temel Gereksinimlerine baktığımızda öncelikle,
- Aile içindeki bireyleri "ben değerliyim" ya da "değersizim" duygusuna götüren Değerli olma duygusu.
- Bütün bireylere kendilerini güvende ve tehlikelerden korunduğunu hissettiren Güven ortamı.
- Tüm aile üyelerinin birbirlerine karşı olumlu ve samimi duygular geliştirebilmesini sağlayan Yakınlık ve dayanışma duygusu.
- Ailedeki herkesin ama örnek olması bakımından öncelikle ve özellikle anne babanın sahip olduğu, yol gösterdiği ve çocuklara rol model olduğu Sorumluluk duygusu.
- Aile içindeki her bireyin kendi eğilimi ve gücü doğrultusunda zor şartlarla karşılaşmasına izin verilerek sorunların çözümünde deneyim kazanmasına fırsat tanınmasını sağlayan Zorluklarla mücadele ve zorlukların üstesinden gelme becerisi.
- Aileyi oluşturan her bireyin aile içinde ve aileden güç alarak, desteklenerek değer verilerek, saygı görerek varlığını sürdürme ve geliştirmesine imkan sağlayan Mutluluk ve kendisini gerçekleştirme ortamı çok büyük önem taşır.
Aileyi oluşturan her bireyin bu duygular içinde yaşamını sürdürmesi ailenin sağlıklı gelişimi ve bütünlüğü açısından da son derece değerlidir. Bütün bu duygular ailedeki bireylerin kendini değerli ve önemli hissetmesini sağlayan yapı taşlarıdır.
Aile İçi İletişim Sorunlarının Nedenleri
Aile içinde ortaya çıkan iletişim sorunlarının belki de en önemlisi sağlıklı oluşturulamamış anne baba ve çocuk ilişkisidir. Böyle ailelerde kurallar net değildir hatta duruma ve keyfiyete göre değişir. Özellikle bazı tutumlar dikkat çekicidir. Çocuğun ebeveyniyle sorunlar yaşadığı aile tipinde sıklıkla
- Aşırı denetleme
- Mükemmelliyetçilik,
- Suçlame,
- Abartılı takdir ve övgü,
- Uzayan kırgınlık ve küslükler,
- Çocuğu aile içinde ya da toplum içinde sürekli eleştirmek, aşağılamak, psikolojik ve fiziksel şiddet uygulamak,
- Sürekli sorgulamak, hesap sormak,
- Tehdit, korkutma ve sevgiden mahrum bırakma gibi pek çok olumsuz etken olduğunu görüyoruz..
Oysa aile içinde her bireyin sahip olması gereken çok önemli beş temel özgürlüğü olduğunu bilmek gerekiyor.
- Şimdi ve burada olanı duyma ve görme (algılama) özgürlüğü
- Kendi düşündüğünü olduğu gibi ifade edebilme özgürlüğü
- Kendi duygularını olduğu gibi ifade edebilme özgürlüğü
- Kendi arzularına göre bir şeyi isteme ya da reddetme özgürlüğü
- Olmak istediği yönde gelişerek kendi özünü gerçekleştirme özgürlüğü
Sağlıklı Bir Ailede Sorunları Çözmek İçin Tutumlar
- Duygu ve düşünceler olduğu gibi, abartılmadan ortaya konulmalıdır.
Bu tutuma kendine güvenli ve kendine saygılı tutum denir. Bu tutum içinde olan kişiler hem kendilerine hem de başkalarına saygı gösterirler.
- Sorunlar şimdiki bağlam içinde ele alınmalı ve eski birikimler işin içine sokulmamalıdır.
- Kesinlikle öğüt verme kullanılmamalı, davranışlar somut bir biçimde ayrıntılı olarak ele alınmalıdır.
- Yargılamaya gidilmemeli, kişiler kendi duygu ve düşüncelerini ifade edebilmelidirler.
- Konunun özü ile konuya ilişkin olmayan ayrıntılar birbirinden ayırt edilmelidir. Örneğin siz çocuğunuza “iki saat geciktin” dediğinizde, çocuğunuz size: “hayır bir saat kırk beş dakika geciktim” dememeli, dese bile bu tartışma konusu olmamalıdır.
- Sorun çözmede etkin dinleme kullanılmalıdır.
- Belirli bir zaman konusu içinde ancak bir çatışma üzerinde durulmalı, başka çatışma konuları çatışmaya katılmamalı. Örneğin: “hem geç kalıyorsun hem de bana yardım etmiyorsun” diyerek iki konuyu birden ortaya atmamak gerekir.
- Birinin haklı çıkması yerine her iki tarafın da anlaşabileceği bir çözüme yönelmek gerekir. “ben haklıyım, sen yanlış hareket ediyorsun” tarzında davranmamak gerekir.
- Ebeveynlerin çocuklarına sözle sevgiyi ifade etmenin ötesinde, eylemle bu duyguyu ona yaşatmaları önemlidir.
- Ebeveynler, başka bir işle meşgulken değil, kendilerini rahat hissettikleri zaman çocuklarıyla ilgilenerek, anne ya da baba olmanın keyfini çıkarmalıdır.
- Aşağılamak, suçlamak, çocuk adına karar vermek yerine, öncelikle dinlemek gerekir. Dinlendiğini düşünen çocuk kabul edildiğini, dolayısıyla sevildiğini düşünen çocuktur.
- Anne ve babasının kendisini dinlediğini gören çocuk duygularını ifade etme olanağı bulur. Aldığı tepkilerle “anlaşıldım” duygusunu yaşar. Böylelikle rahatlar.
- Anne ve babanın birbiriyle çelişen biçimde davranması, çocuğu “doğruyu bulma” konusunda zorlar. Bu yüzden tutarlı davranmak önemlidir.
- Hep anne babanın ya da hep çocuğun haklı olduğu bir aile tutumu sağlıklı değildir. Çocukların fikirlerine saygı duylulan, onların görüşlerinin dinlendiği ama son kararın anne baba tarafından verildiği bir aile tutumu çocukların otoritenin ve yetkinin kimse olduğunu öğretmesi bakımından önemlidir.
Aile, onu oluşturan ve birbirini seven bireyleriyle sağlıklı bir kurum olur. Üstelik aile kurumu çocuklar için ilk okuldur. Hepimiz ilk eğitimlerimizi ailemizden alırız. Aldığımız o eğitimle de topluma açılır ve sosyal bir birey oluruz.
Bir çocuğun büyüme ve gelişme süreçlerinde anne babasından aldığı sevgi, güven ve değerli olma duygusunun yerini hiçbir şeyin dolduramayacağını lütfen unutmayın.
Bu duyguları oluşturmak ise sadece sevgi ile sadece saygı ile ya da sadece güven ile oluşmaz. Bunların hepsi birden gerekir.
Hatta çocuklar sınırların çizilmesini, otoriteyi, bazen durması gereken yerin gösterilmesini, yerinde ve gerektiği zaman eleştiriyi ama en çok sevilmeyi, kucaklanmayı, sarılıp sarmalanmayı beklerler.
Çocuklarımızı bunlardan mahrum bırakmadan, dinleyerek, severek ve varlıklarından mutluluk duyarak büyütmek dünyanın en güzel, en keyifli, en gurur duyulası görevidir.
[2016-01-04]
Kimi zaman yetiştiriliş biçimimizden, kimi zaman kişilik yapımızdan, kimi zaman da alacağımız kararın kapsamından kaynaklanan endişe ve gerginlik yaşarız. Bu da ...
Genellikle bir kişinin bir başka kişi üzerindeki olumsuz eylemleri olarak tanımladığımız şiddet son yıllarda toplu eylemler haline geldi.Bir kişinin onlarca insana ...
Bilindiği gibi bir bebek doğduğu andan itibaren yürümeye ve kendi başına hareket etmeye başlayana kadar hep başkalarının bakımına muhtaçtır.Bir yaş sonrası yürümeye başlayan ...
Sosyal Medya dediğimiz mecranın gün geçmiyor ki hayatımızda iz bırakan bir haberi olmasın. Bu kez sosyal medyanın haber olmasına sebep olan ...