SERAP DUYGULU

ANA SAYFA  »  MAKALELER  »  GÜNCEL YAZILAR   »  HASTALIK PSİKOLOJİSİ

HASTALIK PSİKOLOJİSİ

Hastalık Psikolojisi
Hepimiz zaman zaman hastalanırız. Hastalıkların boyutu hafif ya da çok ciddi olabilir. Yine bu hastalıklarımızla ve hasta yakınlarımızla ilgili olarak hastaneye yatmak durumunda da kalabiliriz. 
Hastalığın boyutundan önce hasta olmak düşüncesi bile çok ürkütücü olabilir. Ancak ilk başta hastanın hastalığına yaklaşma biçimi ve yaşadığı duygu durumu genellikle çok önemsenmez. Oysa hastalık ne olursa olsun, o hastalıkla başa çıkması gereken kişi hastanın kendisidir ve hastalığına karşı olan yaklaşımı o hastalığın gidişatını ve iyileşme sürecini doğrudan etkiler.

Genellikle adını anmaktan korktuğumuz bazı hastalıklarla karşılaşıldığında hastaların belirgin bazı tepkiler verildiği görülüyor.
Öncelikle hastalığı reddetme, kabul etmeme, inanmama durumuyla karşılaşıyoruz. Bunu hastaların ilk tepkilerinde gözlemlemek mümkün.
Ardından kabullenme ve kaygılanma durumu ortaya çıkıyor. Şimdi ne olacak, başıma neler gelecek, yakınlarım, eşim dostum duyarsa ne olur, hastalığım ilerlerse bana nasıl davranırlar, yalnız kalır mıyım gibi pek çok soru oluşuyor ve bu soruların yanıtları da genellikle olumsuz oluyor. 

Hastaların tepkilerini belli bazı evrelerde toplayabiliyoruz:
1.Şok Evresi: Hastalığını duyduğunda hem hastalığa ait bilgisizlik hem de belirsizlik nedeniyle yaşanılan şok durumu.
2.İnkar Evresi: Hastalığı kabul etmeme, yanlış teşhis konmuştur beklentisinin ortaya çıktığı evre.
3.Öfke Evresi: Neden ben, bu hastalık neden beni buldu şeklinde sorgulamaların yapıldığı ve başına gelenlere dair öfke duyulduğu dönem.
4.Pazarlık Evresi: Doktorlara gidip, kontrollerimi yaptırırsam, ilaçlarımı düzenli kullanırsam muhakkak iyileşirim, bir daha hasta olmam. Olmamalıyım. Bu benim başıma geldiyse muhakkak bir kurtuluş yolu da vardır düşünceleriyle hastalıkla ve çevredekilerle pazarlık yapılan evre.
5. Depresyon-Kaygı Bozuklukları Evresi: Her şey kötüye gidecek, bu hastalıkla nasıl baş edeceğim, çocuklarım var, onlara kim bakacak endişesiyle geleceğe dönük olumsuz kaygıların ve bunlara bağlı depresyonun ortaya çıktığı dönem.
6. Kabullenme ve Mücadele Evresi: Hastaların yardıma açık ve bilinçli oldukları dönemdir. Artık hastalıklarını tanımışlardır ve hastalıklarını hayatlarını yaşamalarının önünde bir engel olarak görmemektedirler. Kabullenmişlerdir. Tedavilerini yapan doktorların önerilerini dikkatle uygularlar, mücadele ederler, diğer hastalara yardımcı olmaya çalışırlar. Hatta hastalıklarına rağmen hayata sıkı tutunur ve elde ettikleri başarıları diğer insanlarla paylaşmaktan büyük mutluluk duyarlar.

Her hastanın bu evreleri atlatma ve son evre olan kabullenme ve mücadele evresine ulaşma süreci farklıdır. Bu süreci hızlandırmak ve karşılaşabilecekleri sorunlarla daha kolay mücadele edebilmek için psikolojik destek çok önemlidir.
Hastaların bilmeleri gereken en önemli şey, psikolojik ve fiziksel olarak hastalıklarını nasıl yönetecekleridir. Kaygılanmak çok doğal.
Çünkü o ana kadar belki de adını bile duymadığınız bir hastalığa yakalandığınızı öğrenmek ve nelerle karşılaşacağını bilmemek elbette ki endişe duygularının artmasına yol açar. Hastalıklara karşı nasıl bir duygu geliştirmeniz gerektiğinin kesin kuralları yoktur ve kimse sizin ne hissedeceğinizi, nasıl karşılamanız gerektiğini belirleyemez. Hastalığa karşı tutumunuz tamamen sizin olayı algılayış biçiminize bağlıdır.

Hastalığınızı başkalarına söylemek ya da söylememek tamamen size kalmıştır. Bu size özel bir bilgidir ve gerekmedikçe başkalarıyla paylaşmak istemeyebilirsiniz. Bu son derece doğal bir durumdur. Çünkü size ait ve özel bir bilgidir. Ancak hatırlatmakta fayda var; sevinçler paylaşıldıkça çoğalır, üzüntüler paylaşıldıkça azalır.
Hayatınızda yeri olan insanlar, yakınlarınız hastalığınızı bilirlerse size nasıl yardımcı olabilecekleri konusunda onları bilgilendirebilirseniz yardıma ihtiyacınız olduğunda doğru davranışlarda bulunabilirler ve gereksiz sorularla ya da endişelerle sizi bunaltmazlar.
Herkes sizi anlamayabilir, bu da doğaldır. Onları suçlamak ya da kızmak haksızlık olur. Çünkü sizi anlamaları da sizin onlara hastalığınızı doğru anlatmanızla ilgilidir. Durumunuzu saklayarak, sizi anlamalarını bekleyemezsiniz. Özellikle sizinle bir arada yaşayan aile bireylerinin beklentilerinizden farklı şekilde davranabileceğini göz önünde bulundurun. 

Kendinize de biraz zaman tanıyın. Hastalığın seyriyle ilgili fiziksel sorunlar konusunda doktorlarınız zaten sizi bilgilendirecek ve tedavinizi düzenleyecektir. Siz hayatınıza devam edebilir, sosyal hayatınızı sürdürebilirsiniz. Hatta bu hastalıklar yaşayıp atlatan pek çok insanı hayatı daha dolu dolu yaşamaya başladıklarını belirtmişlerdir. Siz de sevdiğiniz uğraşları hayatınıza alabilir ve her anınızın tadını çıkararak yaşamaya devam edebilirsiniz.

[2014-06-18]


Paylaşım:

BU YAZILAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

yeni-yil-yeni-hayaller-529

YENİ YIL YENİ HAYALLER

365 sayfalık bir öykü daha başlıyor. Her güne bir yaprak, her yaprağa bir öykü, bir gülümseme, olabilirse bol kahkaha, bol sevinç, ...

anneler-gunu-623

ANNELER GÜNÜ

İster anne olalım, ister evlat, doğursak da doğurmasak da bütün kadınlar anneyiz. Anneliği annemizden biliriz. Onlar bizim ilk öğretmenlerimiz, ilk aşklarımız, hayat ...

yok-ettigimiz-tarihimiz-209

YOK ETTİĞİMİZ TARİHİMİZ

Yazık ki tarihimiz ayaklarımız altında yok olup gidiyor.Yazık ki bir ülke kendi değerlerinin topluma ve tarihine kazandırılması konusunda yetersiz kalıyor.Yazık ki ...

sosyal-803

SOSYAL MEDYA DEPRESYONU

Sosyal medya ilginç bir biçimde psikolojimizde derin izler bırakmaya devam ediyor. Hatta tipik depresyon durumu var.  Özellikle başkalarının yaptığı paylaşımlara bakarak, ...


MAKALELER
MAKALELER

Çocuk&Ergen, Yetişkin, Aile, Eğitim, Anne&Baba ... konulu makaleler.

VİDEOLAR
VİDEOLAR

Video arşivi, TV programları...

FOTOĞRAF GALERİSİ
FOTOĞRAF GALERİSİ

Sunum, seminer, söyleşi, eğitim çalışmalarımıza ait fotoğraflar.

BİZDEN HABERLER
BİZDEN HABERLER

Ne zaman neredeyiz? Bizi bu köşeden takip edebilirsiniz?

BASINDA BİZ
BASINDA BİZ

Bizimle ilgili basında yer alan haber, makale ve görseller...

2024. Site içeriğinin telif hakları SERAP DUYGULU'ya aittir.

Avinga | XML