Bayramlar ve ÇocuklarBayramlar,her ne kadar eski tadı kalmasa da çok güzel duyguları yaşadığımız ve paylaştığımız özel günlerden hala. Bayramlar özellikle eskiden akrabaların bir araya geldiği, özlem giderildiği tadına doyulmaz günler demekti. Günümüzde bu anlamını biraz yitirmiş gibi bir hal aldı. Artık bayram demek tatil yörelerine kaçmak için bulunmaz bir fırsat demek. Yoğun iş stresinden ve modern çağın sıkıntılarından bunalan aileler bayram tatillerini yıllık izinleri gibi görmeye başladıkları için artık akrabaların bir araya gelmeleri gibi bir durum kalmadı. Özellikle gençler ve çocuklar maalesef bu yakın ilişkileri yaşama şansını pek bulamıyorlar.
Yine de bayramlar hep çocukluklarını anımsatır insana. Çünkü en çok çocuklar bayramlarda hoş tutulur, bir dedikleri iki edilmez. Harçlıklarla dolar cepleri miktarı ne olursa olsun. Hayatın telaşıyla henüz tanışmamış, ev geçindirme ve sorumluluk nedir bilmeyen çocuklar mutlu olur bayramlarda. Çocuk ve bayram herkes için birbiriyle çok yakın iki kelime olmuştur ve zaman akıp gitse de bu hiç değişmeyecek gibi görünüyor.
Bayram Geleneklerimiz ve Çocuklar
Bayramlar bütün hazırlıklarıyla,alışverişleri ve ziyaretleriyle aslında manevi tatlar veren özel günlerdir.Bu günlere özgü geleneklerimizi önce kendimiz uygulayarak çocuklarımıza bir bayram tadı vermek,o duyguyu yaşamalarını sağlamak da biz anne babaların görevi olmalıdır.
Örneğin bayramlara özgü;
• sabah erkenden kalkmak
• özenle giyinmek,
• birbirimizle bayramlaşmak,
• çocuklara bayram harçlıklarını vermek,
• beraber aile büyüklerini,komşuları,akrabaları ziyarete gitmek ,
• Görüşmediğimiz insanlar varsa bayram nedeniyle kırgınlıkları unutup bir araya gelmek,
gibi çocuklara örnek oluşturacak davranışları uygulamak çocuklar için olumlu bir model olması bakımından çok etkili olur.Büyüklerimizin söylediği bir söz vardır: Küslük bayrama kadar sürmeli,derlerdi.Aradaki anlaşmazlıkları unutup bayram nedeniyle kucaklaşmak bayramın manevi yönünü yaşatmamıza da neden olacaktır. İhtiyacı olanlara yardım etmek için bayramlar en uygun zamanlardır.Yaşlıların gönlünü almak, komşularımızla beraber olmak,yakınlarımızla görüşmek özellikle bayramlarda ayrı bir anlam ifade eder. İnsanlar bayramlarda daha affedici ve hoş görülü olurlar.
Kurban Bayramı ve Kurban Kesme
Bilindiği gibi bayramlar dini ve milli bayramlardan oluşur ve milli bayramlar genellikle bir günlük kutlama ve etkinliklerle yapılırken dini bayramlar birkaç gün süren bir süreci kapsar.Bu tür bayramlarsa ailelerin ve uzaktaki yakınların bir araya gelmeleri açısından önemli günlerdir.Önümüzdeki günlerde yaşayacağımız kurban bayramı ise özellikle içeriğindeki dini bir törenden dolayı yani kurban kesilmesi işleminden dolayı daha farklı bir anlam ifade ediyor.Ekonomik olarak gücü yeten aileler özellikle kurban kesme konusunda çok istekli ve titiz davranıyor ve bayrama özgü bu geleneği yaşatmaya çalışıyorlar.Sonuç olarak bu bayramlar dini bayramlar olduğundan bu tür uygulamalar elbette ki önem taşıyor.Bütün bu uygulamalar ve törenler sırasında maalesef bazen gözden kaçırdığımız başka önemli konular var.Çocuklarımızın bu kurban kesme işlemi sırasında neler yaşadıkları ya da hissettikleri konusunda aynı titizliği gösteremiyoruz.
Bizler yetişkin bireyler olarak bu kurban kesme ritüelinin ne anlam ifade ettiğinin bilincinde olmamıza rağmen çocuklarımız bu konuda çok ciddi sorunlar yaşabiliyorlar.
Kurban Kesilmesinin Çocuktaki Etkileri
Kurban bayramı içerdiği bazı gelenekleri ve dini gereklilikleri nedeniyle aslında çok faydalı bazı uygulamalara zemin hazırlasa da bu çocuklar için çok sağlıklı olmayabilir. Özellikle küçük çocukların hayvanlara olan zaafı ve sempatisi bilinir.Yolda gördükleri kedi,köpek,kuş,böcek hiç ayırt etmeden hepsine çok dostane yaklaşan çocuklarımız bayramda bir hayvanın kesilmesini anlayamazlar.Açıkçası bu kesim onlar açısından tam bir vahşet görüntüsüdür.Çocuklar için hayvan cinsi hiç önemli değildir, hepsi hayvandır ve neden bir hayvanın öldürüldüğünü üstelik kesilerek öldürüldüğünü onlara anlatmak mümkün değildir.
Çocuklar çok ağır biçimde yetişkinleri yargılayabilirler ve başka hayvanlara ya da canlılara da zarar vereceğimizden korkabilirler.Özellikle okul öncesi çocuklarda mantıklı çıkarımlar yapma becerisi gelişmemiştir. Böyle bir işlem onlar için doğrudan bir insan öldürmek gibi olumsuz bir eylemdir ve hiçbir açıklama kabul etmezler.Psikolojik anlamda sarsıcı sonuçlarla karşılaşabiliriz.Dolayısıyla en mantıklı ve makul olan bu işlem sırasında çocukları o bölgeden uzakta tutmaktır.
Kurbanlık Hayvanı Evde Beslemek
Günümüz şehir hayatında bu tip bir uygulama artık pek mümkün olmasa da bazı yerlerde hala yapıldığı da bir gerçek.Belki güzel yönleri olabilir ancak eğer evde küçük bir çocuk varsa,çocukların hayvanlara karşı sempatisi ve sevgisi düşünüldüğünde doğru bir uygulama olmadığını görebiliriz.
Evde ya da eve ait bir bahçede beslenen hayvana karşı çocuk çok duygusal bir bağ geliştirebilir.Tamamen kendisine ait bir ev hayvanı gibi algılayarak kendisini o hayvanın bakımından ve beslenmesinden sorumlu hissedebilir.Özellikle de eliyle beslediği hayvanın bayram dolayısıyla kesilmesi çocuktaki güven duygusundan hayvan sevgisine kadar var olan pek çok duyguya ciddi anlamda zarar verebilir.Üstelik bu kurban kesme işleminin anlamını biz biliyoruz ama çocuk bayram gibi eğlenceli neşeli bir günde sahiplendiği hayvanının neden kesildiğini anlayamaz.
Bütün bu sebepler göz önünde bulundurulduğunda kurbanlık hayvanı evde beslemeyi pek önermiyoruz.
Çocuk Kurban Eti Yemezse
Bu konu da tartışmalı ve sorun yaşatan bir konudur.Bazı çocuklar zaten et ürünleri yemeye karşı olumsuz bir yaklaşım içindedirler.Anne babalar olarak çocukları yemek yemeleri konusunda zorlayan bir yapımız olduğu gerçeğini de göz önünde bulundurduğumuzda biz zaten çocukla yemek konusunda çok inatlaşılmamasını öneriyoruz.İnatlaşarak ya da ısrar ederek yemek yemeyi sevdirme şansımız olmayacağı gibi çocuğun normalde severek yediği yiyeceklere karşı bile reddetme davranışı geliştirmesine yol açabiliriz.
Kurban bayramında kurban kesmek dini özellikleri ve yüklendiği anlam nedeniyle bizim için çok önem taşısa da çocuklarımız için hiçbir anlam ifade etmez.Özellikle 10 yaş altı çocuklar için,bayram sadece bayramdır. Onlar için önemli olan alınacak harçlıklar ve şekerlemelerdir.Kurban etinden yapılmış yemekleri yemek istemeyen bir çocuğunuz varsa en doğrusu asla zorlamamaktır.Kesildiğini ve pişirildiğini bildiği bir hayvanın etini yemek istemeyebilir.Hele bir de aralarında bir sevgi bağı oluşmuşsa bu reddedişi anlamak zor değildir. Elbette beslenmesi açısından et ve et ürünleri yemesi çocuğun gelişimi için son derece yararlıdır ancak olayın psikolojik boyutu değerlendirildiğinde durumu anlayışla karşılamak gerekir.
Televizyondaki Görüntülerin Zararları
Kurban bayramının ve kurban kesilmesinin aileleri en zorlayan kısmı budur.Bu konuda asıl sorumluluk sahibi olanların bu görüntüleri yayınlayanlar olması gerekir ancak onlar bu görüntüleri olur olmaz her zaman yayınlamaya devam ettiklerinden maalesef çocuklarımızı bu görüntülerin yol açtığı zararlı etkilerden her zaman korumak mümkün olmuyor.Gerçekten çocuklarımız için zararı var mıdır sorusuna yanıtımız kocaman bir evet’tir.Tahminlerinizin ötesinde zararları vardır.Düşünürsek,bir hayvanı sadece bayram olduğu için niye kesiyoruz,niye ortalık kan gölüne dönüyor ve niye bu kanı üstümüze başımıza sürüyoruz,neden kurban kestik diye seviniyoruz?Bu soruların yanıtını çocuklarımıza vermek kolay değildir.Televizyonlardaki görüntüler çocuk açısından ciddi anlamda şok etkisi yaratır.
Mümkün olduğu kadar görüntülerden uzak tutmak gerekiyor ancak çocuklar görüntülerden birine yakalanıyorlar. Böyle bir durumda çocuğun yaşı ve bayram konusunda sahip olduğu bilgi çok önemli.
Çocuk bir kurban kesimine tanık olduğunda görüntüyü sonuna kadar izleyecektir ve yaşı çok küçükse,bu konuda bir aşinalığı da yoksa,izlediği görüntüler uyku düzeninden, günlük hayatına kadar pek çok şeyi olumsuz etkileyecektir.Görüntülerden sonra yapılacak açıklamaların pek bir yararı olmaz.O nedenle önlemler daha baştan alınmalı ve gereken dikkat gösterilmelidir.
Çocuk Görüntülerden Olumsuz Etkilenirse
Elbette ki çocuk görüntüleri izlemişse olumsuz etkilenecektir.Özellikle 8-9 yaş altı çocuklara yapılacak açıklamalar çözüm getirmez.Bu yaşlar zaten mantıksal çıkarımların olmadığı,soyut kavramların net ifade bulmadığı yaşlar olması bakımından da önem taşır.Bu durumda çocuğa bu kurban kesme işleminin gerekçeleri çok basit dille ve ağır dini motifler kullanılmadan anlatılabilir.Bütün et ve et ürünlerinin hayvanlardan karşılandığını ama özellikle kurban bayramında kurban keserek fazla olan etin,parası olmayanlara, et alamayanlara verilmesi gerektiği anlatılıp,olayın yardımlaşma ve paylaşma yönü öne çıkarılabilir.Gerekirse de bir uzman desteği almakta fayda var,çünkü kurban kesme işlemine tanık olmak özellikle gerçekten bir kesim işlemini izlemek çocukta tamiri zor yaralar açabilir.Çocuk kabuslar görmeye başlayabilir ya da konuşma bozuklukları,yeme problemleri yaşayabilir.
Öneriler
Kurban bayramı konusunda çocuklara bayram yönü ön plana çıkarılarak amacı ve içeriğiyle ilgili bazı bilgiler verilmeli ama yaşı küçük çocuklarla kurban kesme işlemi üzerine konuşulmamalıdır.
• Özellikle 9-10 yaş öncesi çocukların bu olaya tanık olmamasına dikkat edilmelidir.
• Evde beslenmiş bir hayvan için asla espri yapılmamalı ve ‘kestik,yedik,’ türü konuşmalar olmamalı.
• Bazı aileler alışsın düşüncesiyle çocuklara izlettirmekteler ki bu okul öncesi çağdaki çocuklar için inanılmaz tehlikeli mesajlar içerir.
• Küçük çocuklar kurban kesme işlemini bir oyun sanabilirler ve çevrelerindeki insanlara ya da arkadaşlarına karşı da böyle bir eylem gerçekleştirebilirler.Gerçeklik duygusu oluşmamış yaşı küçük çocuklar için durum tehlikelidir.
• Dini bilgilere çok girilmeden kurban konusu 10 yaş ve üstü çocuklara açıklanmalıdır.Ancak izlemelerini önermiyoruz.
• Kurban kesimi sırasındaki kan çocukları çok korkutur ama şiddetin normal olduğunu düşünmelerine de yol açabilir.
• Kurban keserken ulu orta yerde kesmemek konusunda biz yetişkinler de sorumlu davranmak zorundayız.
• Kurban kesmeye giderken yaşı kaç olursa olsun çocukları götürmek önerilen bir şey değildir.Durum bazen gençler için bile olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir.
.
[2013-10-12]