SERAP DUYGULU

ANA SAYFA  »  MAKALELER  »  GÜNCEL YAZILAR   »  MUTLULUK SANATI

MUTLULUK SANATI

Mutluluk

Mutluluk her insanın peşinde koştuğu, hatta ömrünü adadığı bir duygu durumu, bir iyi hissetme hali aslında. Mutluluk bulunabilen bir şey mi, elde edilebilir mi, bir ömür mutlu olunabilir mi sorularını yüzyıllardır soruyor ve yanıtlar arıyoruz. Mutluluğun tarifini yapmak için bile binlerce tanım yapılmış ve mutluluk binlerce gerekçeye dayandırılmış. Kimisi mutlu olmanın yolunu bir insana bağlarken, kimileri olaylara göre mutlu olabileceğini düşünüyor. Oysa mutluluk pek çok şeye bağlı gözükse de temelde sadece bizim bakış açılarımıza bağlı.

Kısaca mutlu olmak isteyen insan bunun için her fırsatı değerlendiriyor, her olayın iyi yanını  görüyor. Buna belki Pollyanna’cılık da denebilir ama bu özellikle günümüzde çok da gerekli bir davranış biçimidir.

MUTLULUK ÖĞRENİLEBİLİR Mİ?

Neredeyse tüm şairler ve yazarlar mutluluğun tariflerini yapmışlar, nasıl mutlu olunacağına dair ipuçları vermişler. Bütün bunlardan çıkarılacak paylar var elbette. Ancak biz yapı olarak melankoliksek ve olayların ya da durumların olumsuz tarafından bakıyorsak, ne anlatılırsa anlatılsın yararı olmayacağı çok açık.
Öncelikle mutluluğun bir duygu durumu olduğunu, üstelik tıpkı bir davranış gibi öğrenilen bir duygu olduğunu bilmek gerekiyor. Nasıl mutlu olunacağı kişiden kişiye değişebilir ama mutlu olma davranışı herkes tarafından öğrenilebilir. Araba kullanmak, bisiklete binmeyi öğrenmek gibi bir davranış olarak görmek ve bu davranışı tekrar ederek bir alışkanlık haline getirmek mümkün. Burada asıl zorlayıcı olan ve belki de mutluluklarımızın önündeki en büyük engel, yıllardır bir davranış olarak benimsemiş olduğumuz olumsuz duygu durumundan, olaylara hep en berbat taraftan bakma tavrımızı değiştirmek. Yani mutsuz olma tutumumuzu değiştirmek.

Hepimizin çevresinde bazı insanlar vardır ki, girdikleri ortama neşe ve enerji saçarlar. Işıltıları hemen fark edilir. Konuşmaları, ses tonları, davranışları çok etkileyicidir. Yanlarında olmak, arkadaş olmak istersiniz. Sizi etki alanlarına çekerler hemen. Baktığınızda dünyanın en güzel ya da en yakışıklı insanı değillerdir ama sanırsınız ki en mutlu insanı onlardır. Aslında gerçekten de öyledirler, öyle hissettikleri için de bu olumlu duygu halleri her davranışlarına, her kelimelerine yansır. Yaşadıkları olaylarda hep en güzel tarafları bulup çıkarırlar.
Klasik anlatımla bardağın hep dolu tarafını görmek durumudur bu. Boş tarafını görerek mutsuz olmaktansa, dolu tarafını görerek mutlu olma yolunu seçenler mutsuzluğun kendilerine hiçbir şey kazandırmadığının ve mutlu olmanın kişisel seçimleriyle yakından alakalı bir tutum olduğunun bilincine varmış kişilerdir. Mutluluk hem bir seçim işidir, hem de istenirse kolaylıkla öğrenilebilir.

AİLE İÇİNDE MUTLULUK

Belki en yanlış davrandığımız nokta budur. Mutluluğu dışarıda aramak. Oysa mutluluk en önce aile içinde ulaşılabilir olmalıdır. Bir anne için çocuklarının sağlıklı ve mutlu olması, mutluluk kaynağıdır. Eşlerin birbirlerini seviyor ve bunu ifade ediyor olmaları mutluluğun kendisidir. Geleceğe dönük hayaller kurabiliyor olmamız mutluluktur.

Aldatma ve aldatılmaların asıl nedeni, mutluluğun aile dışında aranmış olmasından kaynaklanır. Kişileri dinlediğinizde evde mutlu olamadıklarını ve başka insanların yanında huzur ve mutluluk aradıklarını duyarsınız. Bir evi ya da ilişkiyi birbirimiz için mutsuz hale getirdikten sonra, şikayet etme hakkımız olmamalıdır. Çünkü mutluluk emek ister, aranıp bulunmak ister, görülmek ister.
Eşinizde bir zamanlar çok beğendiğiniz ve bu nedenle aşık olup bir hayatı yaşamayı göze aldığınız özellikleri artık görmüyorsanız o eşin sizi mutlu etmesini beklememelisiniz.
Mutluluk davet isteyen bir duygudur, biraz nazlıdır, arayıp sormanızı bekler. Eşinize ya da sevgilinize iltifat etmiyorsanız, sevgi sözleri söylemiyorsanız mutluluğu boş yere bekliyor olursunuz. Kısaca var olan güzellikleri görmek gerek. Olmayanlara odaklanmak hem kendinize hem de sevdiklerinize gereksiz üzüntüler yaşatmaktır. Kısaca evlilikte ya da aile hayatında;

  • Küçük sürprizler yapmak,
  • Güzel sözleri sık sık kullanmak,
  • Birlikte vakit geçirmek için fırsatlar yaratmak,
  • Eşinizin ya da sevgilinizin önem verdiği konulara ilgili davranmak,
  • Farklılıklara değil, ortak yönlere odaklanmak,
  • Özellikle toplum içinde hoş sözlerle birbirine hitap etmek hem aranızdaki ilişkiyi renklendirecek, hem de sevdiğiniz insanı mutlu ederek siz de mutlu olabileceksiniz.


KELİMELER TARAFSIZDIR

Mutluluk kelimesi bile biz öyle düşündüğümüz için mutluluğu çağrıştırır. Mutluluk duruma göre, yere ve kişiye göre değişebilir ama asıl değişmeyen bizim bakış açımızla şekillendiğidir. Mutlu olmak istiyorsanız olursunuz. Mutsuz olmak istiyorsanız da mutsuz olursunuz. Bu tamamen sizin seçimlerinize bağlıdır.

Eski Tibet Bilgelerinin ilginç bir söylemleri vardır. Derler ki; her kelimenin ve her kavramın boşluğu vardır. Kelimelerin altı boştur.
Örneğin siz hasta olduysanız bu sizin için kötü bir olaydır, ilaçlar ve doktor için para harcamanız gerekir, iyileşmeniz zaman alabilir, kendinizi mutsuz hissedersiniz.
Ama bu olay bir başkası için kötü bir olay değildir. Mesela doktorunuz siz hasta olduğunuz için para kazanmaktadır. Doktor için çok hasta olması sevindirici bir durumdur çünkü para kazanacaktır. Sizin içinse çevrenizde çok hasta olması demek salgın hastalıklar demek ve dikkatli olmanız gerekiyor demektir. Sadece hasta olmak bu anlamda iki yönlü bir kavramdır ve sizi mutsuz ederken bir başkasını mutlu etmektedir. İşte kelimenin boşluğu yani gizli potansiyeli budur.
Siz o boşluğu hangi anlamla doldurursanız o anlama gelir. Hasta olmak kötü bir olay mıdır ya da iyi bir olay mıdır diye sormak yerine hasta olmak kendi başına bir anlam ifade etmiyor ama ben durumu nasıl görüyorsam o anlama geliyor demek daha doğru olur.

Siz hasta olsanız dahi bunun doğal ve biyolojik bir döngü olduğunu biliyor olmalısınız. Şu durumda hasta olmak belki elinizde olan bir durum değildi ama mutsuz ya da mutlu olmak sizin belirleyeceğiniz bir duygu durumudur. Üstelik son yıllarda sıklıkla okuyor ve duyuyoruz ki, duygu durumumuz fiziksel durumumuzu doğrudan etkiliyor. Yani aslında kendimizi olumlu duygu durumuna yöneltebiliyorsak, sağlık sorunlarımız düzeliyor, hastalıklar iyileşebiliyor. Mutlu olabilirsek, hayatımızda inanılmaz biçimde mutluluk getiren olaylar çoğalıyor. Etki tepki mekanizması çalışıyor ve benzer, benzeri çekiyor. Aynı şekilde mutsuz olmaya devam ettiğimizde de mutsuzluğumuzu sürdürmek ister gibi peş peşe olumsuz olaylar yaşanıyor. Mutsuzluğumuz kat kat artıyor. Öyleyse bu kısır döngüyü kırmak lazım. Bütün aksiliklere rağmen olumsuzluklara değil, olumlu taraflara odaklanmak gerek.
Mutsuzluğun kazandırdığı hiçbir şey yok ama ortada sebep yokken bile mutlu olabilmek için nedenler yaratmak, sebebi olan mutluluklar getiriyor. Biraz gayret ve kararlılıkla, mutluluğu hayatınıza çekebilir, olayları güzel taraflarından görmeyi öğrenebilirsiniz.

[2015-02-04]


Paylaşım:

BU YAZILAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

cocuklar-oruc-tutabilir-mi-320

ÇOCUKLAR ORUÇ TUTABİLİR Mİ?

Dini bir uygulama olan oruç, yetişkinler için dini bir gerek olmakla beraber, çocuklar için durum farklı olmalıdır.Çocuklar gerek ailelerinde gerekse ...

sen-olmadan-ben-de-yokum-297

SEN OLMADAN BEN DE YOKUM

Neden bir anne ve bir kadın olarak bu kadar anlayışsız olduk, neden bu kadar umursamaz hale geldik? Kendi çocuğumuz için istediğimiz ...

anneler-gunu-623

ANNELER GÜNÜ

İster anne olalım, ister evlat, doğursak da doğurmasak da bütün kadınlar anneyiz. Anneliği annemizden biliriz. Onlar bizim ilk öğretmenlerimiz, ilk aşklarımız, hayat ...

yeni-1047

Yeni Nesil Ebeveynlik ve Sosyal Medyada Otokontrol

K Kuşağı ve 2000 sonrası doğan çocukları tanımladığım Tekno-Dijital Kuşak, sanal ortamlarda yer alarak kendilerini var etme ve duygu ve düşüncelerini ...


MAKALELER
MAKALELER

Çocuk&Ergen, Yetişkin, Aile, Eğitim, Anne&Baba ... konulu makaleler.

VİDEOLAR
VİDEOLAR

Video arşivi, TV programları...

FOTOĞRAF GALERİSİ
FOTOĞRAF GALERİSİ

Sunum, seminer, söyleşi, eğitim çalışmalarımıza ait fotoğraflar.

BİZDEN HABERLER
BİZDEN HABERLER

Ne zaman neredeyiz? Bizi bu köşeden takip edebilirsiniz?

BASINDA BİZ
BASINDA BİZ

Bizimle ilgili basında yer alan haber, makale ve görseller...

2024. Site içeriğinin telif hakları SERAP DUYGULU'ya aittir.

Avinga | XML