ANA SAYFA » MAKALELER » GÜNCEL YAZILAR » SINIRLI ÖZGÜRLÜKLER
5. sınıfa giden kızım okuldan bir projeyle geldiğinde öncelikle sıradan bir ödev gibi duruyordu. Sonra bu ödevin aslında bir Münazara olduğunu öğrendim. Sonrasında tüm okul öğrencilerinin önünde yapılacak bir münazara olduğunu ve daha sonrasında ise biz anne babaların da konunun içinde yer almamız gerektiğini.
Kızım kendi sınıfını temsilen seçilmişti. Tüm 5. Sınıflardan bir öğrenci kendi sınıfı adına münazarada yer alacaktı. Sınıflar ikiye ayrıldı. Yarısı bir görüşü, diğer yarısı karşı görüşü savunacaktı. Bu yazıyı yazarken münazara için önümüzde sadece dört gün kalmış bulunuyor ve heyecan zirve yapmış durumda. Zira benim ve kızımın içinde yer aldığı grubun konusu ‘Özgürlükler Sınırlandırılmamalıdır’.
Evet sınırsız, yasaksız, engelsiz özgürlüğü savunacağız. Diğer grup ise ‘Özgürlükler Sınırlandırılmalıdır’ görüşünü savunacak. Çekilen kura sonucunda bu görüş bizim payımıza düşünce biraz endişelenmedim değil. Sınırsız özgürlük olabilir mi diye düşünüyor insan önce. Algılamakta, yorumlamakta, kabullenmekte bir boşluk hissi yaşıyor. Bir şey eksikmiş ya da yarımmış gibi geliyor. Ve aslında olayın özü de zaten burada yatıyor. Özgürlük sınırlandırılırsa özgürlük olmaz ki. Dörtte bir özgürlük olmaz mesela, ya da biraz özgürlük.. Duruma göre özgürlük yoktur. Kişiye göre özgürlük yoktur. Eğer olursa kişiler değiştiğinde özgürlüğün sınırları da değişir. Daha azalır ya da daha çoğalır. Ve o zaman da özgürlük değildir onun adı. İzin verilenler ya da yasaklananlar olur. Yine özgürlük olmaz. Özgürlük engellenmemek, özgürlük sınırlanmamaktır. İstediğin gibi düşünmek, istediğin gibi davranmaktır. Senin adına başkalarının karar vermesi değil, kendi kararlarını almaktır.
‘Peki herkes her istediğini yaparsa düzen bozulur, karmaşa çıkar. Sınırsız özgürlük olmaz’ diyenler olacak muhtemelen. Bizim kafamızı karıştıran da burası işte. Haklarla özgürlüğü birbirine karıştırıyoruz.
Hak herkesin sahip olduğu ama başkalarına göre, topluma göre, değer yargılarına ve kültürlere göre değişen yazılı ya da yazısız kurallar bütünüdür. Özgürlükse herkesin doğal olarak sahip olduğu bir inisiyatiftir. Neyi, ne zaman nasıl yapacağına kişinin kendisinin karar vermesidir.
Birlikte yaşamak, bir arada bir düzen içinde toplum olabilmek için yaşam ve toplum kurallarını belirlemek başka şey, sizin neler yapabileceğinize başkasının karar vermesi ve neleri yapıp neleri yapamayacağınızı belirlemesi başka şeydir. Toplumların kendi kültürlerine ve değer yargılarına göre bazı ‘norm’ları vardır. Bu ‘Norm’lar o toplumu oluşturan bireylerin uyması gereken kurallardır. Bu kurallara uymak ‘Normal’ yani normlara uygun kabul edilir. Bu kurallara aykırı olan, ters düşen her şey ise ‘Anormal’ dir. Norma uygun davranmak sınırlanmak değildir. Norma aykırı davranmak da özgürlük değildir.
Özgürlük zarar vermeden ve zarar görmeden istediğini yapabilmek, istediğini düşünmektir. Sizin özgürlüğünüze başkasının sınır getirmesine izin verdiğinizde özgürlüğünüzü kendi ellerinizle ortadan kaldırıyorsunuz demektir. Ölçülebilen bir özgürlük yoktur. Haklara saygılı, özgür düşünen bireyler özgür ortamlarda yetişirler. Sınırsız özgürlükten bozulmaz hiçbir şey. Aksine yasaklanan, engellenen, sınırlandırılan şeyler sorunlara yol açar.
Özgürlük her tür dış etkenden bağımsız olarak insanın kendi düşüncesine dayanarak karar vermesidir. Bunu yaparken de başkalarının haklarına ve özgürlüğüne de sınır getirmemektir.
Özgür olmak başkalarını önemsememek değildir.
Özgür olmak ne meslek seçeceğinize, nereye gideceğinize, ne düşüneceğinize, ne yiyeceğinize, ne yapacağınıza, ne söyleyeceğinize karar vermeniz demektir. Bunları başkalarının yaptığı yerde özgürlükten bahsetmek anlamsızdır. Sınırlandırılan hiçbir şey özgür olamaz.
[2015-03-23]
Son zamanlarda yazılı ve görsel medyada sıklıkla cinsel taciz, çocukların cinsel istismarı ve pedofili haberleri yer almaya başladı. Bu haberleri ne yazık ki ...
Kayseri’de gencecik bir kız öğrenci, öğretmeni tarafından cinsel tacize uğradığı için ve buna kimseyi inandıramadığı için, kimse yanında olmadığı için derin ...
Korkular, kaygılar olması doğal. Özellikle yoğun şiddet içeren görüntüler hepimizi çok sarstı. Bu görüntüleri ve yaşananları unutmak kolay değil. O nedenle ...
Kadına yönelik şiddeti önleme konusunda hala bebek adımlarının atıldığı ülkemizde, göz göre göre ölüme giden kadınları nasıl koruyacağımızı konuşmak yerine, bir ...