Türkiye’de kadın olmak; ülkenin bir ucunda babası erkek arkadaşıyla politika tartışırken, diğer uçta bir şehirde, töre cinayetine kurban gitmektir. Kardeşi, babası, abisi ya da amca oğlu eliyle hayattan koparılıp cümle alemin namusunu kanıyla, canıyla, bedeniyle temizlemektir.
Geleceğinin planlamasını yapmak için çocuklarının büyümesini beklemek ya da planlama yapamadan, işinden olmak, aynı zamanda hayattan da el etek çekmek, bütün heveslerinin gerçekleşmeden hayal olarak kalmasına boyun eğmektir.
Aile kutsallığı, anne olma kutsallığı, birilerinin kardeşi, yengesi, karısı olmak gibi sözde büyük büyük unvanların ardında ayrımcılıklarla yüz yüze kalabilmektir.
Türkiye’de kadın olmak; çalışmak ve ayaklarının üzerinde durabilecek ekonomik güce sahip olmak için önce babasından, sonra eşinden izin almak zorunda olmaktır.
Kendi doğurup, büyüttüğü, can verdiği, kan verdiği oğlundan dayak yemektir.
Oğlu evlenirken, geçmişte yaşadığı tüm hüzünlerin, yarım bırakılmış tüm hayallerin acısını gelininden çıkarmaya çalışmak, hayattan alacaklı olduğu her şeyi ona ödetmektir.
Türkiye’de kadın olmak; erkeğinin kendi üzerine getirdiği bir başka kadını kabullenmeye zorlanmak, direnmeye kalktığında psikolojik, fiziksel, sözel şiddete uğramaktır.
Türkiye'de kadın olmak, çocuk olamadan 'gelin' olmaya zorlanmak, 11'inde, 13'ünde, 15'inde oyundan, eğitimden koparılıp koca evine kapatılmaktır. Resmen taciz ve tecavüze uğrayıp, işlenen Pedofili suçunun evlilik adı altında öznesi olmaktır.
Türkiye’de kadın olmak; şiddet gördüğü eşinden kendisini koruyacak kimsenin olmadığını görmek ve bu şiddet nedeniyle bedensel olduğu kadar manevi olarak da ölmektir.
Türkiye’de kadın olmak; ‘Cennet Anaların Ayakları Altındadır’ gibi kutsal içerikli anlamlar altında, erkek çocuk doğurmadığı için aşağılanmak, dövülmek, hakarete uğramak ve hep doğurmaya zorlanmaktır.
Türkiye’de kadın olmak; her türlü olumsuzluğa rağmen, kadın olmak, anne olmak, insan olmaktır ve olabildiği her şey için mutlu olmaktır.
5 Aralık 1934'te Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı verilişinin 80 yıldönümü..
Kadına, hakkında karar verilen değil, kendi hakkında karar veren insan olma özgürlüğünü kazandıran bu önemli gün tüm kadınlarımıza kutlu olsun.
5 Aralık Kadın Hakları Günü, kadın ve erkeğin birbirine insanca davranmayı başarabildiği gün olsun.
[2014-03-07]