GERÇEK YAŞAM USTALARIMIZ: YAŞLILARIMIZ
Uzun ve belki de yorucu bir hayat sürecinin doruk noktasıdır yaşlılık. Yaşlı olmak zaman zaman olumsuzluklarla beraber kullanılmış bir kavramdır, sanki mutsuz olunması gereken bir dönemmiş gibi.
Oysa hayatın en tepe noktasıdır yaşlılık. Pek çok hırstan, doyumsuzluktan, sorundan arınmış artık mutlu olmaya giden yolun neresi olduğunu öğrenmiş insanların ulaşabildiği son derece özel bir dönem.
Geçmişle geleceğimiz arasında bir köprü olan, bize deneyimlerini aktarması gereken, güzel yıllar yaşamasa da güzel yaşlılıklar yaşamasını dilediğimiz insanlarımız, yaşlılarımız.
Onlar bizim geçmişten gelen yarınlarımız aslında. Onlarda geleceğimizi görmemiz gerekmez mi? Bizler de yaşlanmayacak mıyız? Ya da yaşlanmak istemez miyiz? Çocuklarımızı büyütmek, torunlarımızı görmek, onlarla çocukluğumuza ve geçmişimize dönmek istemez miyiz?
Bin bir eziyetle büyüttüğümüz yavrularımızın mutluluklarını görmekten mutlu olmak zamanıdır yaşlanmak. Hayatın bütün yüzlerini görmek, bütün sürprizlerini yaşamış olmak sevincidir.
Yaşlılık, hayattan el etek çekmek demek değildir. Yaşlılık yaş almaktır sadece. Yaşadıklarına yeni deneyimler ve yeni yıllar eklemektir. Hayattan vazgeçmek ruhun yaşlanmasıdır ama yaşlılık dediğimiz şey tam anlamıyla tecrübe demektir.
Peki bizler, tecrübeleriyle bize yol gösterecek donanıma sahip yaşlılarımıza gerçekten hak ettikleri değeri veriyor, onların değerini biliyor muyuz?
Gelişmiş toplumlarda yaşlılık, değerli olmak anlamına gelir.
Yaşlı insanlar kendi hallerinde bir köşede unutulmaz, aksine yaşlıların görüşlerine, düşüncelerine ve deneyimlerine büyük önem verilir. Bizim kültürümüzde de yaşlı insanlar toplum yaşamı üzerinde büyük önem taşır, yaşlılara saygı gösterilmesi esastır. Onların deneyimlerinin ve görüşlerinin yolumuza ışık tutacak bir rehber olduğunu unutmamak gerekiyor.
Dünya nüfusunun % 10’u yaşlı bireylerden oluşuyor. Yaşlılığın özel bir süreç olması sebebiyle, yaşlanma ayrıcalığına ulaşmış insanlara sevgi ve saygı duygularını dile getirmek için 18-24 Mart tarihleri arasında yaşlılar haftası kutlanıyor.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1982 yılında ‘Yaşlılar Haftası’ olarak ilan edilmiş olan bu hafta ülkemizde de yaşlılarımızı bir kez daha hatırlamak ve karşılaştıkları sorunları azaltmak ve çözmek amacıyla bir fırsat olarak düşünülmelidir.
Toplum olmak, toplumsal bir dayanışma içinde yer almak toplumun yaşlı bireylerinin refah düzeyiyle doğru orantılıdır.
Atatürk’ün yaşlılarımız için söylediği muhteşem bir söz vardır:
‘Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Geçmişte çok güçlüyken, tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmaya hakkı yoktur.’
Hayatlarımızı, var olmamızı borçlu olduğumuz yaşlılarımızın en çok ihtiyacı olan, varlıklarının unutulmamasıdır. Bu ihtiyaçlarını unutmadan hak ettikleri değeri, sağlıkları yerindeyken ve hala yanı başımızdalarken verebilmek dileğiyle.
[2015-05-15]
Mayıs ayı hepimizin için çok üzücü bir olayla bir felaketle hayatlarımızda iz bıraktı. Manisa Soma’da yüzlerce maden işçimiz hayatını kaybetti. Günlerce ...
Çok konuşulmayan ama birçok bireyi ve dolaylı olarak aileyi etkileyen en önemli sorunlardan birisidir kumar oynamak.Kumar oynamak para ya da maddi ...
İntihar dediğimiz olay, içe dönük saldırganlık olarak bilinir. Yani kişinin kendisine yönelik saldırganlığıdır. Her yaş düzeyinde, her cinsiyette karşılaşılabilen bir durumdur. ...
Çağımızda teknolojinin hızla gelişmesi, sosyal medyanın bilinçsiz kullanımı ve dijital araçların yaygınlaşmasıyla birlikte teknoloji bağımlılığı şekil değiştirerek hayatımıza “e-hastalıklar” olarak bilinen ...