Çocuk Gelişimi, Çocuk Psikolojisi, Ergenlik ve Ergenlik Sorunları ile ilgili makale ve bilgilere bu kategoriden ulaşabilirsiniz.
Hayat sadece ders ve sınav değil. Hayat, aslında olduğu gibi hayatı yaşamak. Bırakın çocuklar yazın bisiklete binsin, sokakta arkadaşlarıyla oynasın, toza toprağa bulansın, çocuk gibi davransın, çocukluğunu yaşasın.
Özellikle 3 yaşından sonra oyun bilinçli bir kavram olarak çocuğun hayatında yer alır. Motor becerilerinin gelişmesiyle birlikte istediği gibi hareket edip, istediklerini elde edebilen çocuğunuz çevresi üzerinde de egemenlik kurmaya başlar.
Özellikle yetişkinler gibi düşünme düzeyine ulaşılan 11 yaş ve sonrası ‘Soyut İşlemler Dönemi’ olarak adlandırılır ve çocuk bu düzeye ulaştığında kendine göre tutarlı mantıksal çıkarımlarda bulunma becerisine kavuşur.
Hayatının ilk yılını geride bırakan bir çocuk pek çok yönden gelişim ve değişim gösterir. Henüz net cümleler söyleyemez ama kendisine söylenen hemen hemen her şeyi anlayabilir.
Çocuklarda yaklaşık olarak 3-4 yaşlarında başlayan cinsel kimlik gelişimi ve cinsel farklılıklara dönük merak duyguları 5-6 yaşlara gelindiğinde ciddi sorularla doruk noktasına ulaşır.
Masal dediğimiz öyküler,çok geniş bir yelpaze içinde farklı bir çok öğeyi içine alıyor ve aslında amaçları ideal insan olmaya giden yolu, basit, gündelik bir anlatımla dinleyene sunmak.
Çocuğun çevresine karşı tepkili ve ilişkilerinde mesafeli davranıyor olması hemen hemen bütün çocuklarda görülebilen ve çekingenlik ya da utangaçlık olarak bilinen bir davranış biçimidir.
Bir çocuk için hayatındaki en büyük travma,ailesiyle ilgili yaşanan olumsuzluklardan oluşuyor.Özellikle anneyi kaybetmek çocuk açısından başa çıkılması çok zor bir duygusal çöküntüye yol açabiliyor.
Genellikle çocuklara yönelik cinsel taciz vakalarını duyarız ve hepimiz çocuklarımızı korumaya çalışırız. Ancak son yıllarda çocuğa yönelik taciz olayları hepimizi sarsan bir şekilde yön değiştirmeye başladı. Çocuğa yönelik taciz, çocuğun çocuğa yönelik tacizi olarak gündeme geldi.
Ergenlik, bilindiği gibi çocukluktan büyümeye geçiş sürecidir. Çocuklar bu süreçte hem fiziksel hem de bilişsel olarak genç erişkinliğe adım atarlar ve biyolojik olarak da olgunlaşmaya başlarlar.
Günümüzde birçok anne babanın ortak sorunudur çocuklarına ‘hayır’ demek. Hayır demekle olumsuz sonuçlara yol açacağından korkan ve zaman zaman nasıl davranacağını bilemeyen anne babalarla karşılaşıyoruz.
Anne babalar çocukların hareketli yapıları nedeniyle sabır göstermekte sıkıntılar yaşarken aslında en temel duyguları, çocuklarını olası tehlikelerden korumak ve doğru yetişmiş sağlıklı bireyler olarak hayata hazırlamaktır.
Doğduğunda nasıl tutacağınızı bilemediğiniz bebeğiniz büyüdü ve ilk yılı hatta ikinci yılını geride bıraktı. Artık minik bir insan haline gelen yavrunuzun bu hızlı gelişimine tanık olmak çok şaşırtıcı gelebilir ama asıl şaşırtıcı olan değişimlerin yeni başladığını bilmelisiniz.
Çocuklar öfkelenebilirler bu normal bir duygu durumudur. Ancak bu durum giderek çocuğun isteklerini yaptırmada kullandığı bir davranış haline gelirse orada çok ciddi bir sorun var demektir.
Bebeğin keşif yolculuğu sırasında ona eşlik etmek, yorucu olsa da her şeyi açıklamak zeka gelişimi açısından büyük önem taşır. Çünkü beyin, uyaranlar ne kadar bol olursa o kadar fazla yeni bağlantı oluşturarak zihinsel gelişimini sürdürür.
Çocukluk ya da erken çocukluk olarak tanımlanan çocukluk sürecinin belki de en güzel dönemi 5-6 yaşlar olarak bilinen ilk çocukluk zamanıdır.Sihirli yaşlar olarak da bilinen bu dönemde çocuk artık çocukluğunun tüm sevimliliğiyle birlikte daha olgun ve daha işbirliğine yatkın bir profil çizer.
Çocuğunuz sizinle inatlaşmaya başladıysa, olur olmaz her şeye direniyorsa sizin için zor bir dönem başlamış demektir. Bu dönem çatışmaların başladığı bir süreç olmakla beraber aslında küçük çocuğunuzun kişiliğinin oluşmaya başladığının da göstergesidir.
Bilindiği gibi iletişim pek çok farklı biçimde gerçekleşir. En bilinen iletişim türü konuşmak olsa da aslında konuşmak kadar hatta bazen konuşmaktan daha etkili olanı sözsüz iletişimdir. Hareketlerle iletişim ve yüz ifadeleri ile iletişim bazen kelimelerden daha fazlasını ifade eder.
Bir yaştan iki yaşa kadar olan sürede dil gelişimi müthiş bir hız kazanır. Buna bağlı olarak taklit yeteneğinin de geliştiği göze çarpar. Çocukların pek çok şeyi taklit ederek, modelleyerek öğrendiklerini biliyoruz.
Bilindiği gibi çocuklar yaklaşık 2 yaş civarında kendileri ve cinsel kimlikleriyle ilgili sorular sormaya başlarlar. Çocuk farklılıkları ve nedenlerini öğrenmeye çalışmaktadır. Bu tip sorular son derece doğaldır ve aynı şekilde doğal olarak açıklanmalıdır.